🌥️ Sadaka Ile Ilgili Ayet Ve Hadisler
Fcg87MM. Selam Dostlarım, konumuzda Sadaka ile ilgili ayetler, Sadaka ile ilgili ayet ve hadisler, Zekat ve sadaka ile ilgili ayetler kısa, Sadaka ile ilgili ayetler Diyanet, Sadaka ile ilgili ayet Meali, Sadaka-i cariye ile ilgili ayetler, Zekat ve sadaka ile ilgili ayetler, Zekât ve sadaka ile ilgili ayet mealleri paylaşmaya çalışacağız. Faydalı olması dileğimizdir. Sizler için hazırladığımız bu konumuzda Yüce Allah cc. Hazretlerinin Yüce kitabı Kur’an’da Sadaka konusunda bulduğumuz ayetlerinin meallerini yazmaya çalıştık. Yüce Allah’ın emirlerini yerine getirmeye çalışan biz müslümanlar Yüce Kitapta bize emredilen şeyleri öğrenmeye çalışmalı ve hayatımızda uygulamaya özen göstermeliyiz. Müslüman cahil olmaz, araştırıp öğrenmelidir. Aşağıda Sadaka vermek ile ilgili ayetlerin mealleri yazılmıştır. Eksik ve hata yapmak insanların özelliğidir. Hata ve kusurumuz olursa Rabbim teala hazretleri bizleri bağışlasın.. Amin. Sadaka hakkında yüce Allah cc. hazretleri şöyle buyurmaktadır; / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur. Sadaka ile ilgili Ayetler Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı veyahut da insanlar arasını düzeltmeyi emredenlerinki hariç, onların aralarındaki gizli gizli konuşmalarının çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah’ın rızasını kazanmak için yaparsa, yakında ona büyük bir mükafat vereceğiz. Nisa suresi Eğer borçlu darlık içindeyse, ona ödeme kolaylığına kadar bir süre tanıyın. Ve bu gibi borçlulara alacağınızı bağışlayıp sadaka etmeniz eğer bilirseniz sizin için, daha hayırlıdır. Bakara suresi – Allah faizi mahveder, oysa sadakaları bereketlendirir. Allah günahta ve inkârda direnen hiç kimseyi sevmez. Bakara suresi – Sadakalarınızı, kendilerini Allah yoluna adamış olan fakirlere veriniz. Onlar yeryüzünde gezip dolaşmaya güç yetiremezler. Utangaç olduklarından dolayı, bilmeyenler, onları zengin sanırlar. Oysa sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük yapıp kimseden birşey de isteyemezler. Ne türden bir iyilik yaparsanız, şüphe yok ki, Allah onu bilir. Bakara suresi – Sadaka ile ilgili ayetler Sadakanın ne şekilde verilmesinin güzel olduğunu açıklayan ayet; Sadakaları açıkça verirseniz o, ne iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne yaparsanız hepsinden haberdardır. Bakara suresi – Ey iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın, gerek siziniçin yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olamıyacağınız fenasını vermeye yeltenmeyin. Biliniz ki, Allah sadakalarınıza muhtaç değildir ve hamde layık olandır. Bakara suresi – Ey iman edenler! Sadakalarınızı, başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin. O adam gibi ki, insanlara gösteriş için malını dağıtır da ne Allah’a inanır, ne ahiret gününe. Artık onun hâli, bir kayanın hâline benzer ki, üzerinde biraz toprak varmış, derken şiddetli bir sağnak inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş. Öyle kimseler, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu doğru yola iletmez. Bakara suresi – Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, halimdir, yumuşak davranır. Bakara suresi – Hac ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Bununla beraber bu kurban, kesileceği yere varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olana veya başından bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç veya sadaka yahut da kurbandan ibaret bir fidye gerekir. Engellemeden kurtulduğunuz zaman da her kim hacca kadar umre ile sevab kazanmak isterse, ona da kolayına gelen bir kurban gerekir. Bunu bulamayana ise üç gün hacda, yedi de döndüğünüzde ki tam on gün oruç tutması lazım gelir. Bu hüküm, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah’ın azabı gerçekten çok şiddetlidir. Bakara suresi – Sadaka ile ilgili ayetler konumuzdan sonra sitemizde mevcut sadaka ile ilgili konularımıza aşağıdaki linklerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz… Semih YAŞAR Zekat ile ilgili ayetler Sadaka ile ilgili hadisler Sadaka ile ilgili sözler Fıtır sadakası ile ilgili hadisler Sadaka ile ilgili atasözleri
Sadaka ile ilgili hadisler Yüce Allah cc. Hazretlerinin izniyle Sadaka vermek insanları türlü belalardan korur, bir tebessüm bile sadakadır ki; insanlara aşağıda Peygamber sav. efendimizin hadislerinde geçen bir çok yararı olacaktır. Konumuzda Resulullah sav’in sadaka hakkında bulabildiğimiz hadislerini aşağıya sıralamaya çalıştık. Çok değerli hadislerin hayatımıza yön vermesi dileklerimizle. / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri platformu Sadaka ile ilgili Hadisler En faziletli sadaka, aç bir karnı doyurmandır. Beyhaki, Şuabü’l-İman Sadaka kötü ölüme mani olur. Ahmet Müsned Gizli sadaka, Rabbin gazabını söndürür. Sünen-i Tirmizi Sadaka veya zekat bir mala karışırsa, mutlaka onu bozar. Yani sadaka veya zekat bir malın içerisinden ayrılmaz, bilakis içerisinde bırakılırsa; o malı helak eder. Bezzar Sadaka vermekle mal eksilmez, affedenin Allahü Teala ancak şerefini artırır. Allah Rızası için mütevazi olan kimseyi muhakkak Allahü Teala yükseltir. Sahih-i Müslim Kıyamet günü hesabı görülünceye kadar herkes sadakasının gölgesinde olacaktır. Sahih-i İbn-i Hibban Birinizin ipini alıp dağa giderek odun toplaması, satıp yemesi ve sadaka vermesi, insanlardan istemesinden elbette hayırlıdır. Müttefekun aleyh Sahih-i Buhari ve Müslim Üzüntüleri ve sıkıntıları sadakalarla telafi ediniz. Böyle yaparsanız Allah sizin sıkıntılarınızı giderir, düşmanlarınıza karşı size yardım eder, şiddet ve sıkıntı anında ayaklarınıza sabit kılar. Müslüman bir kimse sevabını Allah’tan ümit ederek ailesinin ihtiyaçlarına harcarsa bu onun için sadaka olur. Müttefekun aleyh Sahih-i Buhari ve Müslim En faziletli sadaka bir müslümanın ilim öğrenmesi, sonra da onu Müslüman kardeşine öğretmesidir. Sünen-i İbn-i Mace Mirac gecesi cennetin bir kapısında, Sadaka vermenin bire on misli sevabı, borç vermenin ise bire on sekiz misli sevabı vardır.’ Diye yazılmış olduğunu gördüm. Sünen-i İbn-i Mace Kişinin hayatında iken bir dirhem az bir para sadaka vermesi, ölümü anında ölmek üzere iken yüz dinar altın lira sadaka vermesinden hayırlıdır. Sünen-i Ebu Davud Mallarınızı zekatla koruyunuz, hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz, belaları da dua ile karşılayınız. Beyhaki, Şuabü’l-İman Sadakanın en faziletli olanı Ramazanda Ramazan ayında verilendir. Feyzü’l-Kadir Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları siler. Sünen-i Tirmizi İsraf ve kibir karıştırmadan yiyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz. Sünen-i İbn-i Mace Bir hurma tanesi de olsa, sadaka olarak verin; çünkü o, az da olsa açlığı dindirir ve suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder. İbni Mübarek Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder. Beyheki Gizli açık çok sadaka verin ki, rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olun ve duanız kabul edilsin. İbni Mace İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin. İbni Sünni İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden korur. Taberani Sadaka kibri yok eder. Tirmizi Sadaka verenin rızkı artar ve duası kabul olur. İbni Mace Sadaka vermeye engel olana, lanet olsun. Isfahanı Sadaka, kabir azabından korur. Kıyamette de himaye altına alır. Beyheki Sıkıntılarınızı sadakayla önleyin. Deylemi Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder. Tirmizi Sadaka vermekle mal eksilmez. O halde sadaka verin! İ. Ahmed Sadaka malı artırır. Öyleyse sadaka verin. İbni Ebiddünya Sadaka 70 çeşit belayı önler. Bunların en hafifi cüzzam ve barastır. Hatib Sadaka şeytanın belini kırar. Deylemi Sadaka ile ilgili hadisler resimli Sıkıntılarınızı sadakayla önleyin. Deylemi Gizli verilen sadaka, Allah’ın gazabını söndürür. Beyheki Sırf Allah rızası için sadaka verene, kıyamette Allahü teâlâ, “Ey kulum, sen benim rızamı gözettin, ben de seni hakir etmem ve vücudunu Cehenneme haram kılarım. Haydi, Cennete istediğin kapıdan gir” buyurur. Deylemi Az da olsa sadaka verin. Parayı saklayıp vermeyene, Allah da ihsanını keser. Müslim Rızkının bol olmasını isteyen sadaka versin. Deylemi Sadaka vererek rızkınızı bollaştırın. Beyheki Sadaka malı çoğaltır. İbni Adiy Sadaka vermede acele edin; çünkü bela, sadakayı geçemez. Taberani, Beyheki Sadaka verin. Çünkü sadaka Cehennemden kurtuluşunuza sebep olur. Taberani Bir hurma tanesi de olsa, sadaka olarak verin; çünkü o, az da olsa açlığı dindirir ve suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder. İbni Mübarek Güne başlarken sadaka vermek, felaketleri önler. Deylemi Sadaka, nafile oruç tutmaktan daha faziletlidir. Beyheki Sevabı Müslüman ana babasına niyet edilerek verilen sadakanın sevabı, onlara da gider, kendi sevabından da bir şey eksilmez. Taberani Sadaka olarak verilen bir parça ekmek, Allah katında Uhud dağı kadar büyür. Taberani Sadaka ile ilgili hadisler konumuzdan sonra sitemizde mevcut sadaka ile ilgili konularımıza aşağıdaki linklerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz… Semih YAŞAR Fıtır sadakası ile ilgili hadisler Sadaka ile ilgili ayetler Yirmibin Altın Sadaka ile ilgili hikaye Sadaka ile ilgili sözler Sadaka ile ilgili atasözleri
Sadakanın Fazileti/Allah, Sadakaları Almaktadır/Sadakanın Sevabı/ Sadaka ve Belayı Defetme/ Sadaka ve Kötü Ölümü Defedişi/Hastaların Sadakayla Tedavisi/ Sadaka Rızkın Anahtarıdır/ Her İyi İş Sadakadır/ Kötülüğü Terketmek Sadakadır/ En Üstün Sadaka/ Sadaka Akrabaların Öncelik Hakkı Sadakanın Fazileti Kur’an “Mallarının bir kısmını, kendilerini temizleyip arıtacak sadaka olarak al, onlara dua et; senin duan onlar için bir güvendir. Allah işitir ve bilir.” [1] Resulullah şöyle buyurmuştur “Kıyametin yeri, müminin gölgesi dışında hep ateştir. Zira müminin sadakası kendisine gölge eder.”[2] İmam Ali şöyle buyurmuştur “Sadaka ateş karşısında bir kalkandır.”[3] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka, kabrin sıcaklığını sadaka veren kimseden uzaklaştırır ve kıyamet günü mümin sadakasının gölgesine sığınır.”[4] Resulullah şöyle buyurmuştur “Kıyamet günü Herkes insanlar arasında hüküm verilinceye kadar kendi sadakasının gölgesindedir.”[5] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka rabbin gazap ateşini söndürür.”[6] Resulullah şöyle buyurmuştur “Şüphesiz kul elini sadaka vermek için uzatınca aziz ve celil olan Allah yüzüne tebessüm eder ve her kime Allah tebessüm ederse mağfirete uğramıştır.”[7] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Mallarından bir kısmını kendilerini temizleyip arıtacak sadaka olarak al” diye bilinen zekat ayeti Ramazan ayında nazil olunca Peygamber münadisine halk arasında şöyle nida etmesini emretti “Allah zekatı da tıpkı namaz gibi sizlere farz kılmıştır. ”[8] Allah Sadakaları Almaktadır Kur’an “Allah’ın, kullarının tövbesini kabul ettiğini, sadakaları aldığını ve Allah’ın tövbeleri çok kabul eden ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?” [9] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Şüphesiz Allah Tebarek ve Teala şöyle buyurmuştur “Şüphesiz her şey için kendisine bir alıcı kıldım, ama sadakayı bizzat kendi elimle alırım.”[10] Resulullah şöyle buyurmuştur “Şu iki şeyde hiç kimsenin bana ortak olmasını sevmem Abdestim; zira namazımın bir parçasıdır ve sadakam ki bizzat kendi elimle fakire ulaşmalıdır. Zira sadaka Rahman’ın eline düşmektedir.”[11] Sadakanın Sevabı Kur’an “Allah faizi tüketir, sadakaları bereketlendirir. Allah hiçbir nankör günahkarı sevmez.” [12] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Allah-u Teala şöyle buyurmuştur “Kullarımdan bazısı hurmanın yarısını sadaka verir ve ben sizden birisinin at yavrusunu büyüttüğü gibi onun o yarım hurmasını büyütürüm ve onu Uhud Dağı gibi büyük kılarım.”[13] Resulullah şöyle buyurmuştur “Hatta eğer yarım hurmayla da olsa kendinizi ateşten koruyunuz. Zira sizden biri at yavrusunu ve deve yavrusunu büyüttüğü gibi aziz ve celil olan Allah da sahibine yarım hurmayı büyütür ve kıyamet günü kendisine bu hurma yarısı büyük bir dağdan daha büyük bir şekilde kendisine verilir. ”[14] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sizden birisinin at yavrusunu veya deve yavrusunu büyüttüğü gibi Allah da bir hurma tanesini ya da bir lokma ekmeği sadaka Uhud Dağı kadar büyürtür.”[15] Sadaka ve Belayı Defetme Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka belayı defeder ve o en tesirli ilaçtır. Sadaka kesinleşmiş kaderi defeder. Dert ve hastalığı dua ve sadakadan başka hiçbir şey ortadan kaldıramaz.”[16] Resulullah şöyle buyurmuştur “Şüphesiz kendinden başka ilah olmayan Allah dert, karın ağrısı, yanma, boğulma, viran olma ve deliliği sadakayla def eder. -Resulullah böylece sadakayla def edilen yetmiş bela saydı. -”[17] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka yetmiş tür belayı def eder ki bunların en basiti cüzzam ve abraş hastalığıdır.”[18] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka belanın yetmiş kapısını kapatır.”[19] Sadaka ve Kötü Ölümü Defedişi Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka kötü ölümü önler.”[20] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka kötü ölümü defeder.”[21] Resulullah şöyle buyurmuştur “Allah sadakayla yetmiş tür kötü ölümü insandan uzaklaştırır.”[22] İmam Bakır şöyle buyurmuştur “Sadaka dünyevi yetmiş belayı ve kötü ölümü defeder. Sadaka veren kimse kötü bir ölümle asla ölmez.”[23] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka veriniz ve hastalarınızı sadakayla tedavi ediniz. Zira sadaka tatsız olayları ve hastalıkları önler. Ömrünüzü ve iyiliklerinizi artırır.”[24] İmam Bakır şöyle buyurmuştur “İhsan ve sadaka fakirliği giderir, ömrü artırır ve sahibinden yetmiş tür kötü ölümü def eder.”[25] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Herkim gündüz veya gece sadaka verirse. . . aziz ve celil olan Allah onu enkaz altında kalmaktan, yırtıcı hayvanlara yem olmaktan ve kötü ölümden korur.”[26] Hastaların Sadakayla Tedavisi İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Hastalarınızı sadakayla tedavi edin.”[27] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sizden her biriniz günlük yiyeceğini sadaka verirse ne olur!? Bazen kulun ruhunun alınma senedi ölüm meleğine verilir, ama kul sadaka verir ve neticede ölüm meleğine söyle denir “Senedi geri çevir.”[28] İmam Ali şöyle buyurmuştur “Sadaka etkili bir ilaçtır.”[29] İmam Kazım kendisine tümü hasta olan kalabalık ailesinden şikayette bulunan birisine şöyle buyurmuştur “Onları sadakayla tedavi et. Zira hiçbir şey sadakadan daha hızlı bir şekilde Allah katında kabul edilmez ve hasta için sadakadan daha faydalı bir ilaç yoktur.”[30] Sadaka Rızkın Anahtarıdır İmam Ali şöyle buyurmuştur “Rızkı sadakayla indirin.”[31] İmam Ali şöyle buyurmuştur “Fakir olduğunuz zaman sadaka ile Allah’la ticaret edin.”[32] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Bazen ben fakir düşerim ve sadaka vererek Allah’la ticarette bulunurum.”[33] İmam Sadık oğlu Muhammed’e şöyle buyurmuştur “Oğulcağızım! O harçlıktan ne kadar arttı?” Muhammed, “Kırk dinar” deyince şöyle buyurdu “Git ve onu sadaka ver.” Muhammed, “Sadece bu kırk dinar baki kalmıştır.” Deyince şöyle buyurmuştur “Onları sadaka ver. Zira aziz ve celil olan Allah karşılığını verir. Her şeyin bir anahtarı olduğunu, rızkın anahtarının da sadaka olduğunu bilmiyor musun? O halde o kırk dinarı sadaka ver.” Muhammed şöyle diyor “Ben bu işi yaptım. Henüz on gün geçmeden Ebu Abdullah’a bir yerden dört bin dinar para geldi.”[34] Resulullah şöyle buyurmuştur “Çok sadaka verin ki rızkınız da çoğalsın.”[35] Resulullah şöyle buyurmuştur “Sadaka, sadaka veren kimsenin rızkını ve varlığını arttırır; o halde Allah size rahmet etsin, sadaka verin.”[36] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Sadaka vermek borçları eda eder ve geriye bereket bırakır.”[37] Her İyi İş Sadakadır Resulullah şöyle buyurmuştur “Şüphesiz her müslümanın her gün sadaka vermesi gerekir.” Kendisine, “Kim bu işi yapabilir?” diye sorulunca Peygamber şöyle buyurdu “Yol üstündeki eziyet edici şeyleri kaldırmak sadakadır. Birine yol göstermek sadakadır, hastayı ziyaret etmek sadakadır, iyiliği emretmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır ve selamın cevabını vermek sadakadır.”[38] Resulullah şöyle buyurmuştur “Her iyi iş sadakadır.”[39] Resulullah şöyle buyurmuştur “Zengin veya fakir herkese yapılan ihsan sadakadır.”[40] Resulullah şöyle buyurmuştur “Her iyi iş sadakadır ve insanın kendisiyle yüzsuyunu koruduğu her şey kendisi için sadaka yazılır.”[41] Resulullah şöyle buyurmuştur “Kardeşinize irşad eden ilimle ve kendisine kılavuzluk eden görüşle sadaka veriniz.”[42] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Allah’ın sevdiği sadaka şunlardır İlişkileri bozulduğunda insanların arasını düzeltmek ve birbirinden ayrıldığında onları birbirine yaklaştırmak.”[43] Resulullah şöyle buyurmuştur “Güzel bir söz sadakadır ve namaz için attığın her adım sadakadır.”[44] Resulullah şöyle buyurmuştur “Duymayan birine işittirmek sadakadır.”[45] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Usanmaksızın duymayan birine bir söz işittirmek tatlı bir sadakadır.”[46] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Ali b. Hüseyin sabah olduğunda rızık taleb etmek için dışarı çıkıyordu.” Kendisine, “Ey İbn-i Resulillah! Nereye gidiyorsun?” diye sorulunca şöyle buyurdu “Ailem için sadaka getirmeye gidiyorum.” Kendisine, “Siz de sadaka alıyor musunuz?” diye sorulunca şöyle buyurdu “Herkim helal rızık taleb ederse o gün aziz ve celil olan Allah’ın kendisine verdiği bir sadakadır.”[47] Resulullah şöyle buyurmuştur “Kardeşinin yüzüne tebessüm etmen sadakadır, iyiliği emretmen sadakadır, kötülükten sakındırman sadakadır, yol bilmeyen birine yol göstermen sadakadır, yol üstündeki kemik, diken ve taşı kaldırmak sadakadır, kovandan, kardeşinin kovasına su dökmen sadakadır.”[48] Kötülüğü Terketmek Sadakadır Resulullah şöyle buyurmuştur “Her Müslüman sadaka vermesi gerekir.” Ebu Musa şöyle arzetti “Bir şey bulamıyorsa ne buyuruyorsunuz?” Peygamber şöyle buyurdu “Eliyle çalışsın, emeğinden hem kendisi istifade etsin hem sadaka versin.” O şöyle arzetti “Eğer çalışamazsa ne buyuruyorsunuz?” Peygamber şöyle buyurdu “Hüzün sahibi bir muhtaca yardım etsin.” O şöyle arzetti “Eğer bunu da yapamıyorsa ne buyuruyorsunuz?” Peygamber şöyle buyurdu “İyiliği emretsin.” O şöyle buyurdu “Eğer bunu da yapamıyorsa ne yapsın.” Peygamber şöyle buyurdu “Kötülükten sakınsın ki bu da sadaka sayılır.”[49] Resulullah şöyle buyurmuştur “İnsanlara kötülük etmekten sakın; zira bu da kendin için verdiğin sadakadır.”[50] Resulullah şöyle buyurmuştur “Dilini koru; zira bu da kendin için verdiğin sadakadır.”[51] Resulullah şöyle buyurmuştur “Kötülükten sakınmak sadakadır.”[52] En Üstün Sadaka 1 Resulullah kendisine, “En üstün sadaka nedir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur “Salim olduğun ve ihtirasa kapıldığın, yani yaşamayı ümit ettiğin ve sadaka vermekten fakir olacağından korktuğun bir durumda sadaka vermen ve canın boğazına gelinceye kadar bunu ihmal edip ölümün eşiğinde “Bu kadar mal falanın ve şu kadar mal da filanın” dememendir. Çünkü o anda mal zaten falan ve filanın olacaktır. İster istemez varislerinin eline geçecektir. ”[53] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka salim ve ihtiraslı olduğun, yani hayata ümit bağladığın ve fakirliğe düşmekten korktuğun bir anda sadaka vermen ve canın ağzına gelinceye dek erteleyip, ölüm yatağına düştüğünde, “Bu kadar mal falanın şu kadar mal da filanındır” dememendir. Çünkü o anda zaten mal falanın ve filanın olacaktır.”[54] İmam Bakır veya İmam Sadık “En üstün sadaka nedir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur “Fakir birine az bir yiyecek vermektir. Aziz ve celil olan Allah’ın şu sözünü işitmedin mi “Her ne kadar kendileri muhtaç olsa da başkalarını kendilerine tercih ederler” Acaba sadaka hususunda bundan daha üstününü gördün mü?”[55] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “Zengin insan için sadaka vermek kolaydır. Ama aziz ve celil olan Allah az malı olan ve onunla fedakarlıkta bulunan kimseyi övmüş ve şöyle buyurmuştur “Başkalarını kendilerine tercih ederler.”[56] Resulullah kendisine, “En üstün sadaka nedir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur “Fakirlik anında sahip olduğu az olan malını gizlice muhtaca vermektir.”[57] Resulullah şöyle buyurmuştur “İnsanların en üstünü gücü yettiğince bağışta bulunandır.”[58] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka fakire gizlice vermektir ve fakir insanın fedakarlığıdır.”[59] En Üstün Sadaka 2 Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka kendisiyle kan dökülmesine engel olduğun, tatsız olayları defettiğin ve Müslüman kardeşine bir fayda verdiğin dil sadakasıdır.”[60] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka dil sadakasıdır.” Kendisine şöyle arzedildi “Ey Allah’ın Resulü! Dil sadakası nedir?” Peygamber şöyle buyurdu “Aracılık etmendir, onunla aracılık ederek bir esiri azad etmen, haksız bir kan dökülmesine engel olman, kardeşine bir iyilikte bulunman ve tatsız bir olayı defetmendir.”[61] Resulullah şöyle buyurmuştur “Hakkı söylemekten daha üstün bir sadaka yoktur.”[62] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka Müslüman bir şahsın ilim öğrenmesi, sonra onu Müslüman kardeşine öğretmesidir.”[63] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka dili korumaktır.”[64] Resulullah şöyle buyurmuştur “Canım elinde olan Allah’a andolsun ki insanlar güzel sözden daha sevimli bir infakta bulunmamışlardır.”[65] En Üstün Sadaka 3 Resulullah kendisine “En üstün sadaka nedir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur “Kinli akrabaya verilen sadakadır.”[66] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka açlıktan gözleri kararan esire verilen sadakadır.”[67] İmam Kazım şöyle buyurmuştur “Zayıf insana yardımcı olman en iyi sadakadandır.”[68] İmam Sadık şöyle buyurmuştur “En iyi sadaka yanan bir yüreği serinletmektir.”[69] Resulullah şöyle buyurmuştur “En iyi sadaka aziz ve celil olan Allah yolunda kurulan çadırın gölgesidir.”[70] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka Ramazan’dadır.”[71] Sadaka Akrabaların Öncelik Hakkı İmam Hüseyin şöyle buyurmuştur “Allah Resulü’nün şöyle buyurduğunu işittim “Önce ailenden başla Annen, baban, kız kardeşin, erkek kardeşin; ardından sonraki mertebede yer alan kimselerden.”[72] Resulullah şöyle buyurmuştur “Akraba muhtaç oldukça başka birine sadaka vermemek gerekir.”[73] Resulullah şöyle buyurmuştur “Akrabaya sadaka vermenin sevabı iki kattır.”[74] Resulullah şöyle buyurmuştur “En üstün sadaka kız kardeşine veya kızına verdiğin sadakadır. Bu sadaka kendi eline geri döner ve onu senden başka kimse almaz.”[75] Resulullah şöyle buyurmuştur “Akrabanın akrabaya sadaka vermesi hem sadakadır ve hem de sıla-i rahim.”[76] ——————— [1] Tevbe suresi, 103. ayet [2] el-Kafi, 4/3/6 [3] Vesail’uş Şia, 6/258/17 [4] Kenz’ul Ummal, 15996 [5] a. g. e. 16068 [6] a. g. e. 16114 [7] a. g. e. 16166 [8] el-Kafi, 3/497/2 [9] Tevbe suresi, 104. ayet [10] Bihar, 96/134/68 [11] a. g. e. 80/329/2 [12] Bakara suresi, 276. ayet [13] Emali et-Tusi, 125/195 [14] Bihar, 96/122/29 [15] Kenz’ul Ummal, 16002 [16] Bihar, 96/137/71 [17] a. g. e. 62/269/61 [18] Kenz’ul Ummal, 15982 [19] Bihar, 96/132/64 [20] a. g. e. s. 124/35 [21] el-Kafi, 4/2/1 [22] Bihar, 62/269/63 [23] a. g. e. 96/135/68 [24] Kenz’ul Ummal, 16113 [25] Sevab’ul Amal, 169/11 [26] Bihar, 96/124/34 [27] el-Kafi, 4/3/5 [28] Bihar, 96/123/32 [29] Nehc’ul Belağa, 7. hikmet [30] Tıbb’ul Eimme, 123 [31] Bihar, 78/68/13 [32] Nehc’ul Belağa, 258. hikmet [33] Bihar, 78/206/54 [34] 96/134/68 [35] A’lam’ud Din, 333 [36] Emali et-Tusi, 14/18 [37] Bihar, 96/134/68 [38] a. g. e. 75/50/4 [39] el-Hisal, 134/145 [40] Emali et-Tusi, 458/1023 [41] Bihar, 96/182/29 [42] 75/105/40 [43] el-Kafi, 2/209/1 [44] Bihar, 83/369/30 [45] Kenz’ul Ummal, 16303 [46] Bihar, 74/388/1 [47] el-Kafi, 4/12/11 [48] Kenz’ul Ummal, 16305 [49] a. g. e. 16307 [50] a. g. e. 16306 [51] el-Kafi, 2/114/7 [52] Bihar, 77/160/168 [53] Bihar, 96/178/13 [54] Kenz’ul Ummal, 16251 [55] Bihar, 96/179/15 [56] el-Hisal, 97/42 [57] Bihar, 77/70/1 [58] Kenz’ul Ummal, 16084 [59] a. g. e. 16250 [60] Kasas’ul Enbiya, 188/235 [61] Bihar, 76/44/5 [62] Kenz’ul Umaml, 16324 [63] a. g. e. 16357 [64] a. g. e. 16361 [65] el-Mehasin, 1/78/41 [66] Sevab’ul A’mal, 171/18 [67] Bihar, 74/369/60 [68] Tuhef’ul Ukul, 414 [69] Bihar, 96/172/8 [70] Kenz’ul Ummal, 16362 [71] a. g. e. 16249 [72] Bihar, 96/147/24 [73] 96/147/24 [74] Kenz’ul Ummal, 16226 [75] Bihar, 96/181/27 [76] Cami’us Sağir, 2/94/4994
Oluşturulma Tarihi Haziran 11, 2021 0338Sadaka, sözcük olarak elbette hemen hemen herkse tarafından bilinen bir kelimedir. Ancak sadakanın tam olarak anlamı ve mahiyeti konusunda duraksamalar yaşanmaktadır. Sadaka kavramının içeriği de bu anlamda pek merak edilmektedir. İşte sizler için ilgiyle okuyacağınız sadaka konusundaki bilgileri derledik. Sadaka nedir ve kimlere verilir? Sadaka çeşitleri ve sadaka ile ilgili ayet ve İslamiyet'te bir terimdir. Dini bir vecibedir. İslamiyet'e göre ihtiyaç sahiplerine yapılan maddi yardım manasını taşımaktadır. Allah rızası için fakir kimselere verilen mal, para, ilim gibi insanın muhtaç olduğu herhangi bir şeye sadaka denir. Sadaka Nedir ve Kimlere Verilir? Sadaka sözcüğü Arapçadan Türkçe' ye geçmiş bir kelimedir. Arap dilinde "doğruluk, gerçek olmak" anlamına gelen "sıdk" kelimesinin çoğulu olan bir kelimedir sadaka kelimesi. Kısaca sadaka İslam terminolojisine göre "bir Müslümanın gönüllü olarak ya da dini bir vecibeyi yerine getirmek gayesiyle ihtiyaç sahiplerine yapılan maddi yardımlar " olarak tarif edilir. İslamiyet'te sadakanın faziletleri pek çok hadiste vurgulanmaktadır. Sadaka nafile bir ibadet olup Hz. Peygamber'in de teşvik ettiği ve kendisinin de çokça sadaka vererek sahabeye örnek olduğu rivayet edilmektedir. Sadaka vermenin maneviyata katkısının da sıklıkla vurgulandığı bilinmektedir. Toplumsal dayanışmayı da destekleyip teşvik eden sadakanın her dönem önemli olduğu görünmektedir. Sadaka he ne kadar maddi bir ibadet olarak bilinse de esasında birçok güzel davranış "sadaka" kabul edilmiştir. İnsanlara güzel bakmak, iyi düşünmek ve iyi davranmak, insanlara tebessüm ederek selam vermek bile sadaka sayılmıştır. Yapılan güzel amellerin yapanın hanesine sadakat olarak yazılacağı da aktarılmıştır. Sadaka, kişinin maddi varlığından dilediği miktarı ihtiyaç sahiplerine verebileceği nafile bir ibadet çeşididir. Manevi olarak da yapılan her güzel amel sadaka olarak kabul edilmektedir. Sadaka pek faziletli, güzel ahlakı destekleyen bir ameldir. Sadaka kendisine sevap kazandırdığı gibi geçmişlerine de sevap ve fayda sağlamaktadır. Sadaka, belayı defeder sözü sadaka verenin kaza ve belalardan korunacağına inancın bir tevsikidir. Sadaka çeşitli kişi ve kurumlara verilebilir. Öncelik elbette sadaka verilecek darda, zorda ve ihtiyaç sahibi olan kişi ya da kişilerindir. Fakat sadaka toplum için yararlı kurum ve kuruluşlara da verilir. Sadaka Çeşitleri ve Sadaka İle İlgili Ayet Ve Hadisler Sadaka dini anlamda 4 başlık altında ele alınmıştır. Yani sadaka çeşitleri şöyledirSadaka-ı Fıtr Sadaka-ı Fıtr ramazan ayında verilen bir sadaka çeşidi olup belli kurallar dahilinde Cariye Sadaka-ı Cariye bir çeşit ölen kişi için verilen sadaka çeşididir. Kişinin öldükten sonra da amel defterini açık tutmaya yarayan sevaplarının yazılmaya devam ettiği bir Olan Sadaka Esasında zekat ibadeti bu başlık altında ele alınmaktadır. Zira verilmesi dinen belirli ölçüler ile saptanmış zekat bu kısımda ele Sadaka Allah rızası için verilen bu sadaka çeşidinde belirli ölçü ve kıstas bulunmamaktadır. Sadece Allah için verilen ve miktarının önemli olmadığı cüzi miktarda verilse bile önemi olmayan kişinin gönlünden geçen sadaka ile ilgili pek çok ayet ve hadis bulunmaktadır. Nitekim Hz. Peygamber sadakaların günahlara kefaret, cehennem ateşine karşı da siper olduğunu bildirmiştir. Yine sadakanın bela ve musibetleri def ettiğine inanılır. Bir hadiste şöyle denmektedir" Gizli sadaka, aziz ve celil olan Allah-u Teala'nın gazabını teskin eder." Kuran' da geçen Bakara Suresi şöyle denmektedir "Eğer sadakaları gizler ve gizlice fakirlere verirseniz; işte bu sizin için daha hayırlıdır." Sadakanın gizli verilmesi vereni riyadan koruduğu gibi, sadaka alanın da şeref ve haysiyetini rencide olmaktan korumuş olacaktır Kaynak Diyanet
AYET-İ KERİMELER Muhammed / 21. Onların vazifesi itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu. Ahzab / 23. Müminler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de şehitliği beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde sözlerini değiştirmemişlerdir. Ahzab / 24. Çünkü Allah sadâkat gösterenleri sadâkatları sebebiyle mükâfatlandıracak, münafıklara -dilerse- azap edecek yahut da tevbe ederlerse tevbelerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. HADİS-i ŞERİF * Hazreti Enes radıyallahu anh anlatıyor “Biz şu ayeti amcam Enes İbnu’n-Nadr hakkında indi biliyorduk. meâlen “Mü’minler içinde Allah’a verdikleri sözde sadakat gösteren nice erler var. İşte onların kimi adağını ödedi, kimi de bunu bekliyor. Onlar hiçbir suretle ahidlerini değiştirmediler.” Ahzâb 23. * Hazreti Aişe radıyallahu anha anlatıyor “Ebu Bekr Radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın yanına girmişti. Aleyhissalatu vesselam “Müjde. Ey Ebu Bekr! Sen Allah’ın ateşten azad ettiği kimsesin!” buyurdular. İşte o günden itibaren Hz. Ebu Bekr, Atik azadlı diye isimlendirildi.” * Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki “Cebrail aleyhisselâm yanıma gelerek elimden tuttu ve bana ümmetimin gireceği cennet kapısını gösterdi.” Hazreti Ebu Bekr atılıp “Ey Allah’ın Resulü! Ben o sırada seninle olmayı ne kadar isterdim, ta ki ona ben de bakayım!” dedi. Aleyhissalatu vesselam “Ey Ebu Bekr, ümmetimden cennete ilk girecek kimse olman sana yetmez mi!” karşılığında bulundular.” * Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki”Nezdimizde bir eliihsanı bulunan hiç kimse yoktur ki, o ihsan sebebiyle biz ona misliyle veya daha fazlasıyla karşılıkta bulunmayalım. Ancak Ebu Bekr bundan hariç. Çünkü, onun nezdimizde yardım varsa da, onun karşılığını Kıyamet günü ona Allah verecektir. Bana Ebu Bekr’in malı kadar kimsenin malı faydalı olmadı. Benim müslüman olmasını teklif ettiğim herkesten bir zorluk gördüm, Ebu Bekr hariç. Zira o teklifim karşısında hiç tereddüd etmeden kabul etti. Eğer kendime bir dost halil ittihaz etseydim, mutlaka Ebu Bekr’i dost edinirdim. Haberiniz olsun, arkadaşınız Allah Teâla’nın dostu halilullah’tır.” * Ebu Sa’id radıyallahu anh anlatıyor “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir gün halka hitap ederek buyurdular ki “Allah Teâla Hazretleri bir kulunu, dünya ile nezdindekini tercihte muhayyer bıraktı. O kul, Allah’ın nezdindekini tercih etti.” Bu söz üzerine Hz. Ebu Bekr ağlamaya başladı. Biz, Aleyhissalatu vesselam’ın, Allah tarafından muhayyer bırakılan bir kul hakkında verdiği haber sebebiyle onun ağlamasına hayret ettik. Meğer, muhayyer bırakılan o kul Aleyhissalatu vesselam’ın kendisi imiş. Meğer bunu en iyi anlayan da aramızda Ebu Bekr imiş. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki “Sohbetiyle olsun malıyla olsun bana en ziyade ikramda bulunan Ebu Bekr’dir. Eğer, ben Rabbimden başkasını halil dost tutacak olsaydım, mutlaka Ebu Bekr’i halil edinirdim. Allah arkadaşınızı kendine halil kıldı. Ancak aramızda İslam kardeşliği ve İslam muhabbeti var bu efdaldir. Mescide açılan hususi hiçbir kapı bırakılmayıp, hepsi kapatılacak, sadece Ebu Bekr’in kapısı açık bırakılacak.” * Ebu’d-Derda radıyallahu anh anlatıyor “Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın yanında oturuyordum. Derken, Ebu Bekr radıyallahu anh elbisesinin eteğini tutarak çıkageldi. Öyle ki, dizleri açılmış durumdaydı. Aleyhissalatu vesselam onu bu halde görür görmez “Arkadaşınız biriyle çekişmiş olmalı!” buyurdular. Ebu Bekr selam verdi ve “Ey Allah’ın Rasûlü! Benimle İbnu’l-Hattab arasında bir şey tatsızlık oldu. Üzerine yürüdüm, sonra da pişman oldum. Beni affetmesini taleb ettim, kabul etmedi. Bunun üzerine sana geldim!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da “Ey Ebu Bekr! Allah sana mağfiret etsin!” buyurdu ve bunu üç kere tekrar etti. Sonra da Ömer radıyallahu anh, davranışından pişman oldu. Ebu bekr radıyallahu anh’ın evine gitti ve “Ebu Bekr evde mi?” diye sordu. “Hayır!” cevabını alınca, o da doğru Aleyhissalatu vesselâm’ın yanına geldi ve selam verdi Aleyhissalatu vesselam’ın yüzü öfkeden renk renk olmaya başladı. Bu hal, Hz. Ebu Bekr radıyallah’ı korkuttu. derhal diz çökerek “Ey Allah’ın Resûlü! Bu meselede hata benim, ben zulmettim!” dedi. Aleyhissalatu vesselam hepimize “Allah beni size peygamber olarak gönderdi. Size tebliğ ettiğim zaman hepiniz bana”Sen yalancısın” dediniz. Ebu Bekr ise “Doğru söyledin” dedi ve bana canıyla, malıyla yardımcı oldu. Siz arkadaşımı bana bırakırsınız değil mi?” buyurdular ve iki veya üç kere, bu sözü tekrar ettiler.” Ebu’d-Derda der ki “Bundan sonra, Resûlullah’ın hatırı için Ebu Bekr’e hiç eziyet edilmedi.” Sadakat, feragat ve fedakarlıkla ifadesini bulur. Allah’ı ve Resûlullah’ı kendi arzu ve isteklerine tercih etmekle tezahür eder. İlkler ve onları takip edenler nefsî arzularını ve behimî isteklerini Allah ve Resûlü için terkederek, sadakatı ve sıddıkiyeti temsil etmişlerdi. Onları takip edip bu yeni bezmde peşleri sıra gidecek olanlar da, kıyamete kadar o vasıfları taşıyacak olan “Sadıklar ve sıddıklar cemaâti”dir. Allah Resûlü’nün çevresinde halenenen o mümtaz cemaatin baş ünvanları Sadakattır. Sadık, derin ve yorucu meselelerle iştigal etmese de, Allah’ı, Resûl’ünü ve Ehlullah’ı ile kâlbi münasebetini bir an bile aksatmaz, Nefsî hazlarını, annesi, babası, eş ve evladı gibi bütün sevdiklerini Allah ve Resûlü’nden üstün tutmaz. Allah’ın rızası ve Resûlullah’ın bir anlık bakışını, şeyhinin bir nazarını cihanlara bedel bilir; malını, mülkünü ve herşeyini O’nlara mukabil feda eder. Nazarında, Allah’a ve Resûlü’ne ait olmayan şeylerin kıymeti yoktur. Sessizdir, durgundur, hakkında methiyeler yazılmamıştır ama derunu ummanlar gibidir. Sabır ve sadakat ancak imtihanlarla belli olur. Her türlü imtihan karşısında, Hakk kapısından ayrılmayanlar ve orada kalmaya kararlı olanlar ve kapının her açılıp kapanışında, başı kapının eşiğinde bekleyenler bu imtihanı kazanmış olacaklardır. Az bir sıkıntı ile yol-yön değiştirip, kapının önünden ayrılanlar da kaybetmiş olacaklardır. SAHABİDEN SADAKAT ÖRNEKLERİ Hazreti Hubeyb Mekke’de şehit edilmek üzere iken müşriklerin kendisine -“Ne dersin, Şimdi O peygamber burada olsa idi de, senin yerine O’nu öldükse idik olmaz mı idi?” Tüyler ürpertici bu teklife karşı -“O’nun benim yerime öldürülmesi şöyle dursun, O’nun ayağına bir diken batacaksa, O’nun yerine benim gibi binlerce Hubeyb feda olsun” demişti ve sadakatini göstermişti. Hazreti Sa’d bin Rebi uhudda şehit olarak vefat etmek üzere iken, Allah Resulünden selam getirip halini soran sahabiye , ölüm heyecanı taşıdığı o demlerde; cemaatime git söyle -“Eğer göz açıp kapayıncaya kadar nefesleri olur da bu müddet zarfında Allah Resulüne her hangi bir şey olursa ahirette iki elim yakalarındadır” vasiyetinde bulunuyor ve sadakatini gösteriyordu. Uhud da Allah Resulü Sallallahu aleyhi ve sellem’in dişinin kırıldığını duyan bir sahabi, bir kenara çekilmiş, eline bir taş almış “Resulallah’ın dişinin kırıldığı bir dünyada ben diş taşıyamam” diyerek bütün dişlerini kırmıştı. …Her türlü değer ölçüsünün sarsıldığı zamanımızda, insanımızın işbu sadakat meselesine ne kadar da çok ihtiyacı var. SULTAN’IN SÖZÜ Gazneli Mahmut, vezirleri ve Devletin ileri gelenleri ile birlikte otururken cebinden kıymetli bir mücevher çıkardı. Vezirlerinden birine verdi – Değeri nedir? diye sordu. Vezir eline aldı, inceledi. – Yüz deve yükü altın eder, dedi. Sultan Mahmut – Onu kır, dedi. Vezir – Efendim, bunu kırmak size ve hazinenize zarar vermektir. Size nasıl kötülük yaparım? dedi. Sultan Mahmut, ona ihsanlarda bulundu. Aynı şeyi bir kaç İleri gelen kişi ile daha denedi. Hemen hemen aynı cevapları veriyorlar, o da onlara ihsanda bulunuyordu. Sonunda sadık bendesi Eyaz’ı çağırıp – Kır bunu, dedi. Eyaz hiç tereddüt etmeden mücevheri paramparça etti. Etraftakiler acıdılar – Ey Eyaz, bu padişaha ihanettir, dediler. Eyaz -Padişaha gerçek bir sevgi İle bağlı olan için, onun emir ve arzusundan daha kıymetli bir şey olamaz, cevabını verdi. Bazıları, hikmetini aramak düşüncesi ile değil, kendilerine olan faydasını öğrenmek merakı ile, “Allah bunu niye emretti, şu faydaları mı var?”diyip duruyorlar. Halbuki, Sultanın emri, o emre karşı edep, bütün hikmetlerin ve faydaların ötesindedir. Ne yazık ki, günümüzün bencil insanı, dinde bile, evvela Onun arzusunu değil kendi menfaatlerini arıyor. Çarkedip durma öyle, maksûda eremezsin; Yerinde kalmayınca, meyveyi deremezsin! Varan sebâtla vardı, gidip menzile erdi, Sen sebât etmeyince, dost yüzü göremezsin! Yollar uzun ve yaman, yolcuya azık îmân, İnançla gerilmezsen, Cennet’e giremezsin.
sadaka ile ilgili ayet ve hadisler