🐄 20 Tane Düzensiz Fiil Ingilizce
22000 kelime, yaklaşık 3700 sıfat, 11700 isim, 4700 fiil, 2100 diğer kelimeler ve ifadeler. Almancadaki tanımlıklara göre isimlerin renkli yazımı. Bütün isimlerin çoğul şekilleri. Kelimelerin parantez içinde konu veya kullanım alanları. Avusturya ve
İngilizceöğrenmeye karar verdiğin ilk anda seni bu hedefinden uzaklaştırabilecek en temel etmen; tane; madde; konu-fıkra 20. notorious adı çıkmış, kötü şöhretli 21. step adım, basamak 22. pace adım, hız düzensiz 181. superior daha üstün 182. punctual dakik 183. plunge dalma, fırlama 184. lane dar yol; şerit
İngilizceDüzensiz Fiil Örnekleri. İngilizce'de çekimleri özel olan düzensiz fiiller vardır, bu yüzden onları bilmek ve onları tanımak önemlidir. deadfishwrapper. İngilizce Düzensiz Fiillere 100 Örnek. 2022; Eğitim İngilizce Düzensiz Fiillere 100 Örnek - Eğitim.
Storytelile İngilizcenizi Geliştirmek. Bu uygulamayla İngilizce okuma ve dinleme becerilerinizi geliştirmeniz mümkün. Storytel’de binlerce kitap var. Ve bu kitaplar sadece Türkçe değil. Yabancı dilde de kitaplar mevcut. Orta ve ortanın biraz üstü İngilizce seviyesine sahipseniz, orijinal İngilizce kitapları tercih edebilirsiniz.
814 20 32 48 64 70 82 94 110 123 134 142 145 164 165 Bu da düzensiz kesim kenarları ve yüksek duman üretimine neden olur. Fuar
Konvansiyonelyoksa İngilizce Fiiller düzensiz -ed (örneğin sonunu sorulan veya sona cinsinden) geçmiş zaman ve / veya geçmiş zaman formlarına. Bir kontrast düzenli fiil . Kitabın 2002 baskısı olan "Longman Öğrenci Dilbilgisi" ne göre, İngilizce'deki en yaygın dokuz sözcük fiilinin tümü düzensizdir: diyelim, al, git, bil
Göçİdaresi Başkanlığı Kurumsal Logo Tanıtım Filmi. Farklı uyruktaki yabancılardan Biz Dünyayız. Aslında hiçbir yabancıya Türk vatandaşlarından daha fazla hak ve imkan sağlanamaz. Kamu hizmetlerinin sunumunda Suriyelilere öncelik tanınmamaktadır. Aslında, Suriyeliler ücretsiz tüp bebek tedavisi görememektedir.
tjMr. By Last updated March 5, 2019 İngilizce Düzensiz Fiilleri Daha Kolay Öğrenmek için 8 Püf Noktası Sonunda İngilizce grameri ve tüm zamanları anlamaya başladığını düşünürken irregular verbs yani düzensiz fiillerle karşılaştın. İngilizce fiiller arasında 180’den fazla düzensiz fiil var ve kurallara uymazlar. İngilizcedeki çoğu kelime bir kurallar uyar today I use bugün kullanırım yesterday I used dün kullandım. Past tense, geçmiş zaman, bir -ed takısı alır. Gayet basit! İngilizce düzensiz fiiller, bunlarla ilgili öğrenebileceğin bir kural olmadığından biraz can sıkıcıdır. Bir kalıba uymazlar. Yalnızca onları ezberlemek zorundasın. Ancak daha da kötü olabilir. Yıllar önce Eski İngilizcede, Modern İngilizcenin iki katı kadar düzensiz fiil vardı. Yıllar boyunca bu fiiller ve kullanım şekilleri değişti ve daha basit modern dilimiz ile sonuçlandı. Broken Telephone kulaktan kulağa oyununu düşün. Herkesin bir daire şeklinde oturduğu, bir kişinin İngilizce bir cümle seçip hemen yanı başında oturan kişiye fısıldadığı ve herkesin sırayla yanındakinin kulağına aynı cümleyi fısıldadığı bir oyun. Orijinal cümle, dairedeki sırayı tamamladıktan sonra tamamen farklılaşana kadar azar azar değiştirilir. Harvardlı profesör Steven Pinker şöyle diyor “Her ne zaman düzensiz bir fiil kullansak beş bin yıldan fazla bir süredir devam eden kulaktan kulağa oynamaya devam ediyoruz” Download This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. Download İngilizce Düzensiz Fiiller Nasıl Anlaşılır? İngilizce düzensiz fiillerin geçmişini bilmek oldukça ilginç fakat onları öğrenmene bu yardım etmez. Düzensiz fiilleri çalışmak için ilk olarak irregular verbs nedir, bunu anlamalısın. Regular verbs, düzenli fiiller aynı kalıba uyarlar. Geçmiş zaman halleri aynıdır ve oluşturması da kolaydır. Genelde yapman gereken -ed takısını fiilin sonuna eklemek. İşte bazı örnekler I work çalışırım, I worked çalıştım, I had worked çalışmıştım. He laughs o güler, he laughed o güldü, he had laughed o gülmüştü. Ancak düzensiz fiiller kalıba uymazlar. Onları geçmiş zamanda çok farklı göründükleri için tanırsın. Birkaç örnek I write yazarım, I wrote yazdım, I have written yazdım. He builds o inşa eder, he built o inşa etti, he has built o inşa etti. İngilizce bir fiil, simple past di’li geçmiş ve past participle geçmiş zaman ortacı olarak sonunda -ed takısı almıyorsa düzensizdir. Bunların ne olduğundan emin değil misin? Buna bakmanın kolay bir yolu Simple past hali içinde bulunduğumuz andan önce gerçekleşen olayları tarif eder. Düzenli fiil I worked for 40 hours last week. Geçen hafta 40 saat çalıştım. Düzensiz fiil I spoke to my best friend yesterday. Dün en iyi arkadaşımla konuştum. Past participle, auxilary yani yardımcı fiil kullanılan diğer İngilizce zamanlarda kullanılır. Örneğin, geçmişte tamamlanmış eylemleri anlatmak için Past Perfect Tense’te yardımcı fiil “have” + fiilin past participle hali ile kullanılır. Düzenli fiil I had worked for the company for only 6 months when I decided to leave. Ayrılmaya karar verdiğimde şirkette yalnızca 6 ay çalışmıştım. Düzensiz fiil I had spoken at over 50 schools by the time I turned 30. Otuz yaşıma gelene dek 50’nin üzerinde okulda konuşmuştum. Fiillerin üçüncü halleri past participle perfect tense kalıplarında, passive cümlelerde veya sıfat olarak kullanılabilir. İngilizce Düzensiz Filler Ne Kadar Yaygın? En yaygın fiillerin çoğu düzensizdir bu yüzden onları öğrenmek önemli. Konuşmalarında her gün kullandığı bazı fiiller düzensizdir. İşte bir proje üzerinde çoktan çalışmaya başladığını birine söylemeye ihtiyacın olabilir. Bir arkadaşına şöyle demek isteyebilirsin “I saw you in the park yesterday, but I didn’t say anything because I thought you were busy.” “Seni dün parkta gördüm fakat meşgul olduğunu düşündüğümden hiç bir şey söylemedim.” Her iki kelimenin saw see’nin past hali ve thought think fiilin past hali nasıl düzensiz olduğunu görüyor musun? İngilizcede bir milyondan fazla kelimenin olduğunu göz önüne alındığında irregular verbs list yani düzensiz fiiller listesi çok da uzun değil. Nereden başlayacağını bilmiyorsan yine de zor gelebilir. Yapacağın ilk şey bir listeye bakmak. İngilizce düzensiz fiillerin listesini hemen burada bulabilirsin. Artık bunları öğrenme zamanı! Neyse ki düzensiz fiilleri öğrenmeyi daha kolay hale getirecek bu ipuçlarını kullanabilirsin. 1. En çok kullanılan düzensiz fiilleri birlikte grupla Düzensiz fiiller herhangi bir kurala uymazlar bu da onları akılda tutmayı daha zor hale getirir. Fakat bazı düzensiz fiiller benzer kalıplara sahip. Fiilleri alfabetik sıraya göre öğrenmek yerine onları benzer gruplara koymaya çalış. Sana göre en kolay olacak şekilde fiilleri nasıl gruplarsın, işte sana birkaç öneri Present, past ve past participle halleri aynı olan fiiler. Örnekler cost mal olmak, set ayarlamak. Geçmiş halleri aynı olan ama present hali farklı olan fiiller. Örneğin breed, bred yavrulamak ve shoot, shot ateş etmek Üçüncü hali, past participle olarak -en ile bitenler. Örnekler speak, spoken konuşmak wake, wokenuyanmak Düzensiz fiiller listene bak ve kendine göre kalıplar bul! 2. Yeni fiilleri zamana göre öğren Düzensiz fiilleri başlangıçtan itibaren öğrenerek ileride onların sana daha kolay gelmesini sağlayabilirsin. Her yeni bir fiil öğrendiğinde zamanlara göre de öğren. Sadece bir şeyi izinsiz almak anlamına gelen to steal fiilini öğrenme. Onun past hali stole ve past participle stolen halini de öğrenmelisin. 3. İlk olarak İngilizce en çok kullanılan 10 düzensiz fiili ezberlemelisin Bütün düzensiz fiiller yaygın bir şekilde kullanılmaz. Broadcast yayın yapmak gibi bir fiili hiç kullanmayabilirsin ve abide uymak fiilini yalnızca law-abiding citizen kanunlara uyan kimse ifadesinde görebilirsin. Alfabetik sırayla listede ilerlemek yerine ilk olarak en çok kullanılan fiillere odaklan. İlk olarak İngilizce en çok kullanılan fiiller ile başla present, simple past, past participle şeklinde listenmiştir Say, said, said söylemek Go, went, gone gitmek Come, came, come gelmek Know, knew, known bilmek Get, got, gotten almak Give, gave, given vermek Become, became, become olmak Find, found, found bulmak Think, thought, thought düşünmek See, saw, seen görmek Bunlar az olabilir ama çok önemli düzensiz fiillerdir. Günlük konuşmalarında kullanmak için düzensiz hallerini bilmelisin. 4. Ezberlemeyi bir oyuna dönüştür. Flaş kartlar kullanarak düzensiz fiilleri hatırlama noktasında sorun yaşamayabilirsin fakat sorun yaşıyorsan neden bunu bir oyuna dönüştürmüyorsun? Fiilleri akılda tutmayı eğlenceli ve kolay hale getiren online oyunlar var. The British Council’ın quiz tarzı bir oyunu, the MacMillan Dictionary’nin fiil çarkı ve Quia’nın da Jeopardy’e riziko benzer bir oyunu var. Hatta dizin kartları ile kendi oyununu bile yapabilirsin her bir ayrı dizin kartının üzerine fiili ve onun ikinci ve üçüncü hallerini yaz. Tüm kartları, arkaları sana dönük bir şekilde çevir. Şimdi bir hafıza oyunu oynayabilirsin. Bir kartı çevir sonra bir başkasını. Eğer iki kart eşleşirse, ön yüzleri açık kalsın. Eğer aynı değillerse tekrar geri çevir ve yeniden dene. 5. Cümle içinde öğren Fiiller bir cümlenin, ifadenin, bir parçası olduklarında hatırlanmaları daha kolay olabilir. Fiilleri cümleler içerisinde kullanarak öğren ve onları doğru bir şekilde nasıl kullanacağını da öğren. Düzensiz see fiilini öğrenmek için mesela, bunun gibi bir cümlede kullanabilirsin “I see the bee, I saw the snow, but I’ve never seen a bee in the snow!” “Arı görürüm, kar gördüm fakat karda bir arı hiç görmedim.” Yaratıcı ol- en tuhaf cümleler hatırlaması en kolay olanlardır. Kafiyeler de kullanabilirsin, cümleyi kısa tut veya olabildiğince çok fiil kullanarak bir hikaye yaz. Fiillerin hallerini aklında tutmana yardım etmesi koşuluyla bunu nasıl yapacağın sana bağlı. 6. Şarkılar ile öğren Fiilleri daha anlamlı hale getirmenin bir başka harika yolu da müzik kullanmak. YouTube’da İngilizce düzensiz fiilleri unutmaman için pek çok şarkı bulabilirsin. İşte bunlardan en iyi üç tanesi FluencyMC, en çok kullanılan düzensiz fiillerin bazılarını öğretmek için ilgi çekici rap şarkılar kullanıyor. Bu sevimli kedi videosu fiilleri öğretirken bir hikaye anlatıyor. Schoolhouse Rock dinledikten sonra günlerce söyleyeceğin harika müzikler ile klasik bir çizgi film. 7. Listeleri görebileceğin bir yere bırak Bazen sadece ezberlemek en iyi yol olabilir. Bunu daha kolay hale getirmek için fiilleri 5’ten 10’a kadar gruplara ayır alfabetik olarak, yaygın kullanımlarına veya yazıda daha önce önerdiklerimize göre gruplayabilirsin. Bir kağıda fiilleri yaz ve gün içerisinde onu görebileceğin bir yere bırak. Kahve makinanın arkasına, masana hatta yatak odanın duvarına bantlayabilirsin. Günde yalnızca birkaç dakika bu listeye bakmak onları hatırlaman için yeterli olur. Bütün listeyi tamamen hafızana aldığını hissettiğinde bir sonraki fiil grubuna devam et. 8. İnsanlardan senin düzeltmesini iste Hiçbir şey pratiği yenemez fakat doğru bir şekilde pratik yapmak da önemli! Ne zaman İngilizce bilen biriyle konuşursan hata yapma durumunda seni düzeltmesini ondan iste. Bu yalnızca düzensiz fiiller için değil tüm İngilizce konuşmaların içinde harikadır. Onların düzeltmelerini, üzülmeden ve hevesin kırılmadan kabul edebilmelisin. Unutma ki onlar sana yardım ediyor! Tüm bu ipuçlarını okuduktan sonra İngilizce düzensiz fiiller artık gözünü korkutmuyor değil mi? Bu gönderiyi beğendiyseniz içimden bir his FluentU'ya bayılacağınızı söylüyor. FluentU, gerçek dünya videolarıyla İngilizce öğrenmenin en iyi yolu. Ücretsiz Kaydol!
Nereden Başlamalıyım? En çok kullanılan kelimeler İlk 50 kelime İlk 100 kelime İlk 200 kelime İlk 400 kelime İlk 500 kelime İlk 1000 kelime İlk 2000 kelime İlk 2500 kelime İlk 5000 kelime En çok kullanılan fiiller İlk 50 fiil İlk 100 fiil İlk 200 fiil İlk 300 fiil İlk 400 fiil İlk 500 fiil Sınav Kelimeleri Kpds Kelimeleri 3000 Toefl-ielts-toeic kelimeleri 5000 Expressions and Idioms Diğer Sıfatlar ve edatlar En fazla kullanılan bağlaçlar En fazla kullanılan edatlar En fazla kullanılan sıfatlar Modallar Boşluk doldurma kelimeler Boşluk doldurma fiiller Kelime tamamlama Fiil tamamlama Kelime Eşleştirme Fiil Eşleştirme Kelime Telaffuzları Fiil Telaffuzları Fiil çekim testleri
Simple Past Tense Düzensiz Fill Irregular 20 Cümle Örnek. İngilizce’de bazı fiilerlerin çekimleri düzensizdir. Bunlara “irregular verb” denir. Bu düzensiz fillerle ilgili Simple Past Tense- Basit GEçmiş Zaman- ile ilgili 20 tane örnek cümle ve Türkçe çevirilerini drew a beautiful drank two bottles of water last ate lunch early found my bookI forgot my pen at homeI went to the party last had some toast for knew that he was left the book at lost my pen rode the bus to ran two kilometres saw the movie last made a cakeThey won the game last heard the sound last saw the bear bought some food broke her did the ÇEVİRİSİGüzel bir resim gece iki şişe su öğle yemeğini erken buldumkalemimi evde unuttumGeçen hafta partiye biraz tost kaldığını evde kalemimi gitmek için otobüse iki kilometre geçen hafta yaptımGeçen hafta sonu maçı gece sesini ayıyı biraz yiyecek ödevini yaptı.
Took düzensiz mi?Take fiili cümlede past tense yani geçmiş zaman söz konusu ise ikinci halini alır. Düzensiz fiilerden biri olduğu için ikinci hali tamamen değişir ve took halini kaç tane düzensiz fiil vardır?İngilizce fiiller arasında 180'den fazla düzensiz fiil var ve kurallara uymazlar. İngilizcedeki çoğu kelime bir kurallar uyar today I use bugün kullanırım yesterday I used dün kullandım. Past tense, geçmiş zaman, bir -ed takısı düzensiz fiiller ne zaman kullanılır?Simple Past Tense ve Past Participle formdaki cümlelerde fiillerin çoğu sonuna -d, -ed ve -ied eki alırken bazı fiiller bu kurala uymaz. Bu kurala uymayan ve geçmiş zaman halleri present hallerinden tamamen farklı olan bu fiillere düzensiz fiiller yani irregular verbs düzenli mi düzensiz mi?Düzensiz Fiiller – Irregular Verbs*V1 – Base FormV2 – Past SimpleV3 – Past Participlelearnlearned, learntlearned, learntleaveleftleftlendlentlentletletlet•Jul 9, 2018Begin düzensiz fiil mi?Begin İkinci Hali ile Kullanımı Düzensiz fiillerden biri olduğu için ikinci halinde kelime bir takı almak yerine tamamen değişir. Dolayısıyla kelimemiz “began” haline düzensiz fiil mi?Find fiili cümlede past tense yani geçmiş zaman söz konusu ise ikinci halini alır. Düzensiz fiilerden biri olduğu için ikinci hali tamamen değişir ve found halini 2 hali hangi zamanda kullanılır?Fiillerin ikinci hali; sadece “Simple Present Tense” ve “Simple Past Tense” ile kullanılır. Şimdiki zaman basitçe “-ing” eki alırken, gelecek zamanda ise “will/going to” kelimelerinden sonra yalın hallerinde kalırlar.
İngilizce Düzensiz Fiilleri Kolayca Ezberleme Fiillerin En Çok Kullanılanlarını Bir Araya ToplayınHerhangi bir kurala uymayan düzensiz fiilleri akılda tutmak oldukça zordur. Fakat bazı düzensiz fiiller benzer kalıplara sahip. Fiilleri alfabetik sıraya koymak yerine onları benzer gruplara ayırırsak daha akılda kalıcı olmalarını sağlarız. Düzensiz fiiller gruplamak için birkaç ipucu;Present, past ve past participle halleri aynı olan cost mal olmak, set ayarlamak.Geçmiş halleri aynı olan ama present hali farklı olan breed, bred yavrulamak ve shoot, shot ateş etmekÜçüncü hali, past participle olarak -en ile speak, spoken konuşmak wake, wokenuyanmak2. Öğrendiğin Yeni fiilleri zamanlara göre de öğrenDüzensiz fiilleri en baştan itibaren öğrenerek ileride onların sana daha kolay gelmesini sağlayabilirsin. Her yeni bir fiil öğrendiğinde zamanlara göre de öğren. Örneğin yeni öğrendiğin to steal bir şeyi izinsiz almak fiilinin past hali stole ve past participle stolenhalini de İngilizcede en çok kullanılan 25 düzensiz fiili ezberlemelisinBütün düzensiz fiiller yaygın bir şekilde kullanılmaz. Broadcast yayın yapmak gibi bir fiili hiç kullanmayabilirsin ve abide uymak fiilini yalnızca law-abiding citizen kanunlara uyan kimse ifadesinde görebilirsin. Alfabetik sırayla listede ilerlemek yerine ilk olarak en çok kullanılan fiillere odaklan. Sizler için en çok kullanılan 25 düzensiz fiili ve anlamlarını sıraladık;İngilizcede En Çok Kullanılan 25 Düzensiz Fiil ve Anlamlarıİngilizcede bilinmesi gereken temel bilgilerden bir tanesi, düzenli-düzensiz fiillerin kullanımıdır. Düzensiz fiiller ingilizcede “Irregular verbs” olarak geçerler. Düzensiz fiillerin kullanımında tek yapılması gereken, dikkatli bir şekilde hepsini okumak ve öyle kullanmaktır!Öyle ya, watch, watched ikilisinde -ed takısı kullandığımız için, çok fazla konuyu irdelemedik ama go, went ikilisinde? İşte burada, düzensiz fiilleri bilmenin önemi karşımıza çıkıyor. Tabii ki oldukça geniş bir kelime skalası söz konusu ve tüm düzensiz fiillere hâkim olmak, zamanla olabilir. Ancak en azından, başlangıç ve gelişim aşamasında en çok kullanılan İngilizce fiilleri okumak, tekrar etmek ve hâkim olmak önemli!Kitaplarda, dizilerde, talk showlarda, Twitter’da, kısacası hayatın her yanında… İngilizcede düzensiz fiillerde en çok hangileri kullanılıyor dersiniz? İşte en çok kullanılan 25 düzensiz İngilizce fiil ve Türkçe base – past tense ve past participle şeklinde gidiyor. Say / Said / Saidİngilizcede söylemek anlamına gelen to say, düzensiz fiiller Cümle The President said that the current economical state of the country is Başkan, ülkenin mevcut ekonomik durumunun stabil olmadığını / Made / Madeİngilizcede yapmak başta olmak üzere, birlikte yer aldığı isimlerle, onlarca anlam taşıyan to make ve geçmiş zaman Cümle Susan made a big mistake and her boss was not happy about it. Anlamı Susan büyük bir hata yaptı ve bu patronunun hiç hoşuna / Went / Goneİngilizcede gitmek manasına gelen to go ve geçmiş zaman çekimli Cümle My sister went to Canada 2 years ago and she still lives there. Anlamı Kız kardeşim 2 yıl önce Kanada’ya gitti ve hala orada yaşıyor. Take / Took / Takenİngilizcede almak manasına gelen to take ve geçmiş zamanlı Cümle My ride to the village had taken almost an Köye yolculuğum yaklaşık bir saat kadar sürdü. Come / Came / Comeİngilizcede gelmek anlamına gelen to come da düzensiz fiilerden. Örnek Cümle Barney came home very late so he missed the birthday party of Barney eve çok geç geldi ve bu yüzden Robin’in doğum günü partisini / Saw / Seenİngilizcede görmek manasına gelen to see ve geçmiş zaman Cümle I have never seen “Louvre Museum” before so my next station will be France, Daha önce hiç “Louvre Müzesi” ni görmedim bu yüzden bir sonraki durağım kesinlikle Fransa / Knew / Knownİngilizcede bilmek manasına gelen know ve geçmiş zamanlı Cümle Local people of this village are known by everyone with their Bu yörenin halkı herkes tarafından oldukça varlıklı olmalarıyla bilinir. Get / Got / Got – Gotten, ABDGeniş bir anlam skalasına sahip olan to get, almak, sahip olmak, elde etmek gibi karşılıklara sahip. Bunun yanı sıra, phrasal verbs kullanımlarında da oldukça fazla karşılığı olabiliyor birlikte yer aldığı kalıplara göre. Get ve geçmiş zaman çekimleri yukarıdaki Cümle Students got the main idea of the subject according to the results of the Sınav sonuçlarına bakılırsa, öğrenciler konunun ana fikrini kapmışlar. Give / Gave / Givenİngilizcede vermek manasına gelen to give ve Cümle Her husband gave Beth a valuable necklace for their 10th anniversary. Anlamı Eşi, 10. evlilik yıldönümleri için Beth’e değerli bir kolye verdi. Find / Found / Foundİngilizcede bulmak manasına gelen to find ve geçmiş zamanlı Cümle A body was found in the train station and the police is looking for the Tren istasyonunda bir ceset bulundu ve polis katili arıyor. Think / Thought / Thoughtİngilizcede düşünmek manasına gelen to think ve geçmiş zamanlı Cümle I have never thought that I might have hurt you with my Sözlerimle seni üzmüş olabileceğimi hiç düşünmemiştim. Tell / Told / Toldİngilizcede söylemek manasına gelen to tell ve geçmiş zamanlı Cümle Mr. Draper told that he had wanted to see the report till the Bay Draper, haftasonuna kadar raporu görmek istediğini söyledi. Become / Became / Becomeİngilizcede olmak başta olmak üzere birkaç anlamı bulunan to become ve çekimleri, come ile benzerlik Cümle Bart became an engineer two years Bart, iki yıl önce mühendis oldu. Show / Showed / Shownİngilizcede göstermek manasına gelen to show, geçmiş zaman çekimlerinde showed ve shown ile birlikte Cümle So many ads has shown before the film and it was so Filmden önce çok fazla reklam gösterildi ve bu bayağı can sıkıcıydı. Leave / Left / Leftİngilizcede ayrılmak manasına gelen to leave ve Cümle Their mother had left some food for them in the fridge before leaving home. Anlamı Anneleri evden ayrılmadan önce, onlar için buzdolabına yiyecek bir şeyler bırakmıştı. Feel / Felt / Feltİngilizcede hissetmek manasına gelen to feel ve Cümle He felt a deep anxiety when the lights Işıklar söndüğünde derin bir endişe duydu. Put / Put / Putİngilizcede koymak manasına gelen to put fiili ve çekimleri. Tüm çekimleri aynı olan nadir Cümle The singer asked audience to put their hands up during his new Şarkıcı, yeni şarkısını söylerken seyircilerden ellerini havaya kaldırmalarını istedi. Örnek Cümle 2 Robert put his books to the wrong desk at the first day of 2 Robert, okulun ilk gününde kitaplarını yanlış sıraya koydu. Bring / Brought / Broughtİngilizcede getirmek anlamına gelen to bring ve geçmiş zaman Cümle The waiter mistakenly brought hot coffee instead of a cold one. Anlamı Garson yanlışlıkla soğuk kahve yerine sıcak getirdi. Begin / Began / Begunİngilizcede başlamak manasına gelen to begin ve Cümle This semester begun 2 months ago so you may have some trouble to catch your Bu dönem iki ay önce başladı bu yüzden arkadaşlarını yakalamakta zorluk çekebilirsin. Keep / Kept / Keptİngilizcede korumak; tutmak anlamına gelen to keep ve geçmiş zaman Cümle The man was kept in the jail till the Adam duruşmaya kadar hapiste tutuldu. Hold / Held / Heldİngilizcede tutmak manasına gelen to hold ve geçmiş zaman çekiminde kullanılan Cümle Sam hold his mother’s hand tightly while they were crossing the street. Anlamı Sam, karşıya geçerken annesinin elini sıkıca tuttu. Write / Wrote / WrittenEn çok kullanılan İngilizce fiilerden bir tanesi de write, yani yazmak. Write’ın geçmiş zaman çekimleri wrote ve written Cümle The soldier wrote almost twenty letters but he never got any answer to them. Anlamı Asker neredeyse twenty mektup yazdı ama hiç birine cevap / Stood / Stoodİngilizcede dikilmek, ayağa kalkmak anlamları ve bunun yanı sıra, birlikte kullanıldığı edatlara göre farklı anlamlara da gelebilen stand Cümle Everyone stood up while bride and groom were coming in. Anlamı Gelin ve damat içeri girerken herkes ayağa kalktı. Hear / Heard / Heardİngilizcede duymak manasına gelen to hear. Örnek Cümle I have heard some gossip about them but I have never thought that they might have been true. Anlamı Onlarla ilgili bazı dedikodular duymuştum ama gerçek olabileceklerine hiç ihtimal vermemiştim. Let / Let / Letİngilizcede izin vermek anlamına gelen to let ve geçmiş zaman çekimleri. Örnek Cümle Kids’ parents did not let them go to the camp without their Çocukların velileri, öğretmenleri olmadan kampa gitmelerine izin vermedi. En çok kullanılan ve işinizi görecek 25 Düzensiz Fiil ve anlamlarını sıraladık. Şimdi de dilerseniz alfabetik liste şeklinde tüm düzensiz fiilleri / Was/ Were / Been İngilizcede yaygın kullanım olarak “olmak” ve “bulunmak” anlamına gelen to be Örnek Cümle I’ve always been a good Her daim iyi bir öğrenci / Beat / Beaten“Vurmak”, “dövmek” ve “yenmek” gibi manalara gelen to beatÖrnek Cümle He was beaten by the last European Son Avrupa şampiyonu tarafından mağlup edildi. Bite / Bit / Bittenİngilizcede “ısırmak” ve aynı zamanda “lokma” anlamına da gelen to bite ve geçmiş zaman çekimli Cümle The child bit the candy and he Çocuk şekeri ısırdı ve acıyla yüzünü / Broke / Broken “Kırmak”, “kopmak” manasına gelen to break Örnek Cümle There was a broken window in the bedroom and the house seemed more spooky in that way. Anlamı Yatak odasında kırık bir pencere vardı ve ev bu haliyle daha ürkütücü görünüyordu. Broadcast / Broadcast / Broadcastİngilizcede “yayın” ve “yayın yapmak” gibi anlamlara gelen “Broadcast” Örnek Cümle The AMC broadcasted the old episodes of the series last AMC kanalı dün gece dizinin eski bölümlerini yayınladı. Build / Built / Built“inşa etmek” manasına gelen Build ve Cümle Süleymaniye Mosque was built by Mimar Sinan who is the most famous architect of country. Anlamı Süleymaniye Camii, ülkenin en ünlü mimarı tarafından inşa edilmiştir. Burn / Burned-burnt / Burned-burntİngilizcede “yakmak” ve “yanmak” manasına gelen Burn ve geçmiş zamanlı Cümle The little girl burnt her hand while she was trying to help her mother in the Küçük kız mutfakta annesine yardım etmeye çalışırken elini yaktı. Buy / Bought / BoughtBuy “satın almak” anlamına gelir. Örnek Cümle She bought so many unnecessary stuff during her Paris visit. Anlamı Paris ziyareti sırasında bir sürü işe yaramaz şey satın aldı. Catch / Caught / Caughtİngilizcede “yakalamak” “yetişmek” ve “enselemek” gibi anlamları olan to catch Örnek Cümle The robber was caught by the security of the Hırsız, bankanın güvenlik görevlisi tarafından yakalandı. Choose / Chose / Chosento choose İngilizcede “seçmek” Cümle It is hard to choose one among all these magnificent earrings, she thought. Anlamı Kadın, bu kadar göz alıcı güzellikte küpe arasından birini seçmek ne kadar zor, diye düşündü. Cut / Cut / Cutİngilizcede kesmek manasına gelen to cut ve geçmiş zaman çekimli Cümle Bill cut the letter mistakenly while he was trying to open the Bill, zarfı açmaya çalışırken yanlışlıkla mektubu kesti. Deal / Dealt / Dealt“Davranmak” “dağıtmak” “iş yapmak” “anlaşma” gibi çeşitli anlamlara gelen to deal ve geçmiş zamanlı Cümle Two companies have dealt on doing the next project together. Anlamı İki şirket, bir sonraki projeyi birlikte gerçekleştirme konusunda anlaştı. Do / Does / Did / Doneİngilizcede “yapmak” manasına gelen do. Örnek Cümle Boy’s mother asked him whether he had done his homework or Çocuğun annesi, ödevini yapıp yapmadığını sordu. Draw / Drew / Drawn“Çekmek” “karalamak” “çizmek” anlamına gelen to draw Örnek Cümle Sarah had drawn a whale when her teacher asked her to draw something big. Anlamı Öğretmeni büyük bir şey çizmesini istediğinde, Sarah bir balina çizdi. Drive / Drove / Drivenİngilizcede “sürmek araç” manasına gelen to drive ve Cümle He drove all night to get to the city. Anlamı Şehre gitmek için bütün gece araba sürdü. Drink / Drank / Drunkto drink İngilizcede içmek manasına Emily had drunk a glass of wine at supper so she had to take a taxi. Anlamı Emily akşam yemeğinde bir kadeh şarap içmişti, bu yüzden taksiye binmek zorunda kaldı. Eat / Ate / Eatenİngilizcede to eat “yemek yemek” manasına gelir. Örnek Cümle Her brother ate three huge sandwiches and that made everyone laugh. Anlamı Erkek kardeşi üç koca sandviç yedi ve millet gülmekten kırıldı. Fall / Fell / Fallen“düşmek” anlamına gelen to fall ve geçmiş zaman çekimli Cümle While I was walking down the street, a big pot fell just in front of me. How lucky I am!Anlamı Yolda yürürken büyük bir saksı tam önüme düştü. Ne şans ama!Feed / Fed / Fedİngilizcede “beslemek” manasına gelen to Cümle She told the babysitter that she had fed the Bakıcıya bebeği doyurduğunu söyledi. Fight / Fought / Fought“dövüşmek” anlamındadır to Cümle Everybody knew that the new boy had fought almost every kid in his previous Herkes okula yeni gelen oğlanın önceki okulundaki hemen hemen her çocukla dövüştüğünü biliyordu. Find / Found / Foundİngilizcede “bulmak” manasına gelen to find ve geçmiş zamanlı Cümle Body of the woman has been never Kadının cesedi asla bulunamadı. Fly / Flew / Flown “Uçmak” kelimesinin İngilizce karşılığı olan to Cümle The kite flew away from child’s Uçurtma çocuğun ellerinden uçup gitti. Forbid / Forbade / Forbiddenİngilizcede “yasaklamak” anlamındadır to forbid Örnek Cümle It is forbidden to smoke Kapalı alanlarda sigara içmek / Forgot / Forgottento forget “unutmak” manasına Cümle Nations who had forgotten their past cannot be successful in Geçmişini unutan uluslar gelecekte başarılı olamazlar. Forgive / Forgave / Forgiven“affetmek”anlamındadır to Cümle Lucy said that she forgave him for his bad Lucy, kötü sözleri için onu affettiğini söyledi. Freze / Froze / Frozento freze İngilizcede “donmak” manasına Cümle The ground froze in the east of the country last Toprak geçen kış ülkenin doğusunda dondu. Grow / Grew / Grown“Büyümek” anlamına gelen to Cümle The reporter told that the economy grew in the last quarter of the year. Anlamı Muhabir, ekonominin yılın son çeyreğinde büyüdüğünü / Had / Hadto have İngilizcede sahip olmak demektir. Örnek Cümle Marty had a terrible headache so he took an aspirin before going to Marty’nin başı çok ağrıyordu ve bu yüzden yatmadan önce bir aspirin aldı. Hide / Hid / Hiddenİngilizcede “saklamak” manasına gelen to hide ve geçmiş zaman çekimli Cümle There was a hidden treasure in the game and gamers were trying to find it. Anlamı Oyunda gizli bir hazine vardı ve oyuncular bu hazineyi bulmaya çalışıyorlardı. Hit / Hit / Hitto hit “vurmak” Cümle His boss hit his punch to the table when he had learned the low selling Patronu düşük satış rakamlarını öğrendiğinde yumruklarını masaya vurdu. Hurt / Hurt / Hurt“Yaralanmak” anlamına gelen to Cümle His leg hurt really bad during Spor sırasında bacağını çok kötü incitti. Learn / Learned-Learnt / Learned-learnt İngilizcede “öğretmek” manasındadır to learn. Örnek Students learnt how to use passive voice last Öğrenciler geçen hafta pasif cümleleri nasıl kullanacaklarını öğrendi. Lie / Lay / Lain“Yalan söylemek” “yatmak, uzanmak” manalarına gelen to lie ve geçmiş zamanlı Cümle The suspect lay about where he was in the course of event so he had been found guilty. Anlamı Şüpheli, olay esnasında nerede olduğu ile ilgili yalan söyledi ve bu yüzden suçlu bulundu. Lose / Lost / Lostto lose İngilizcede “kaybetmek” Cümle Handmaid told that she had lost the duplicate Hizmetçi yedek anahtarları kaybettiğini söyledi. Mean / Meant / Meant İngilizcede “anlamına gelmek” demektir to Cümle Teacher told students that those exam results had meant nothing if they had not learnt anything. Anlamı Öğretmen öğrencilere, eğer bir şey öğrenmemişlerse bu sınav sonuçlarının hiçbir anlamı olmadığını / Met / Metto meet İngilizcede “buluşmak” manasına Cümle Ted told his children how he had met their Ted çocuklarına anneleriyle nasıl tanıştığını / Paid / Paid“ödemek” manasına gelen to pay ve Cümle All of the friends shared the check and paid equally after Yemekten sonra tüm arkadaşlar hesabı paylaştılar ve eşit / Read / Readİngilizcede okumak manasına gelen to read ve geçmiş zaman çekimli Cümle Have you ever read Tolkien?Anlamı Hiç Tolkien okudun mu?Ride / Rode / Riddento ride “binmek” ve ”gezinti” gibi anlamlara Cümle Betty rode the most magnificent horse in the club. Anlamı Betty kulüpteki en muhteşem ata bindi. Ring / Rang / Rung“çalmak” manasına gelen to ring ve Cümle After the storm, the bell rang and that frigtened to death Fırtınadan sonra zil çaldı ve bu herkesin ödünü patlattı. Rise / Rose / Risenİngilizcede to ride “yükselmek” “doğmak” ve “doğuş” Cümle After all dark and stormy nights, the sun Her fırtınalı ve karanlık gecenin ardından güneş / Ran / Run“Koşmak” manasına gelen to run ve geçmiş zaman çekimli Cümle The guy ran after the lady to give her money Adam parasını geri vermek için bayanın peşinden koştu. Sell / Sold / Soldİngilizcede “satmak” to sell Cümle After they had learned that the house was sold, their dreams came to Evin satıldığını öğrendikten sonra, hayalleri suya düştü. Send / Sent / Sentto send İngilizcede “göndermek” manasına Cümle As a traditional habit, Mary sends a letter to her friend every Geleneksel bir alışkanlık olarak, Mary her yıl arkadaşına mektup gönderir. Shut / Shut / Shutİngilizcede “kapamak” demektir to Cümle Father shut the door harshly after the Baba, tartışmadan sonra kapıyı sertçe kapattı. Sing / Sang / Sungto sing İngilizcede şarkı söylemek anlamına Cümle When they ask John what he loves most about Yuki, he tells that she sings like a bird. Anlamı John’a, Yuki ile ilgili en çok neyi sevdiğini sorduklarında, kuşlar gibi cıvıldayarak şarkı söylediğini söyler. Sit / Sat / Satİngilizcede “oturmak” demektir to Cümle We kindly remind you to sit silently during the Konferans sırasında sessizce oturmanızı rica ederiz. Sleep / Slept / Sleptto sing “uyumak” manasına Cümle He slept all night after a long and tiring day. Anlamı Uzun ve yorucu bir günün ardından tüm gece / Spoke / Spokenİngilizcede “konuşmak” manasına gelen to Cümle When he spoke with others, he had realised that he is the one who has the lowest Diğerleriyle konuştuğunda, en düşük maaş alanın kendisi olduğunu fark etti. Spend / Spent / Spent to spend “harcamak” ve “geceyi geçirmek” gibi anlamlara Cümle She spent three years to learn Rusçayı öğrenmek için üç yılını harcadı. Swim / Swam / Swum“Yüzmek” manasına gelir to Cümle Children swam in the kiddy pool while their parents were Çocuklar ebeveynleri sohbet ederken küçük havuzda yüzdüler. Teach / Taught / Taughtİngilizcede “öğretmek” anlamına gelen to teach ve geçmiş zamanlı Cümle Teacher told that she had taught that subject two weeks Öğretmen, bu konuyu iki hafta önce öğrettiğini söyledi. Throw / Threw / Thrown “Fırlatmak” İngilizce karşılığı to Cümle The boy threw the ball to the top of the Çocuk topu ağacın tepesine fırlattı. Understand / Understood / Understoodİngilizcede “anlamak” demektir Cümle I have never understood why people fight with İnsanların birbiriyle neden savaştığını hiç anlamadım. Wake / Woke / Woken “Uyanmak” manasına gelen to wake ve geçmiş zamanlı Cümle When he woke up, he had heard a noise from Uyandığında alt kattan gelen bir gürültü duydu. Wear / Wore / Worn to wear İngilizcede “giymek” Cümle Edward wore his coat in that sunny day thanks to his Edward bu güneşli günde annesi yüzünden ceketini giydi. Win / Won / Won İngilizcede “kazanmak” manasına gelir to Cümle All groups had won little prizes for their Tüm gruplar katılımları için küçük ödüller / Wrote / Written“Yazmak” anlamına gelir to Cümle Tony wrote two different type of letters and asked students to discuss the Tony iki farklı türde mektup yazdı ve öğrencilerden farkı tartışmalarını istedi.
20 tane düzensiz fiil ingilizce