🪼 Bakara Suresi 163 164 Ayet Fazileti

Enyeni Bakara Suresi 164. Ayet ile ilgili kitap alıntılarını, yazar sözlerini, 1k okurlarının kitaplardan, yazarlardan yaptıkları etkileyici alıntıları inceleyebileceğiniz sayfa. 2 sure. Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır. Sûre, İslâm hukukunun ana konularıyla ilgili pek çok hüküm içermektedir. 1. Bakarasuresinin fazileti hakkında Hadisi Şerif ve alimlerin rivayetleri nakledilmektedir. Her kim uyuyacağı zaman bakara suresinin 163-164. ayetlerini okursa, Allah’u Teala o kişiye Kuran’dan ezberlediklerini unutturmaz. (1) Tarla ve Mahsulün bereketlenmesini isteyen kişi, Bakara suresinin 126. ayetinde geçen İbrahim Sizinilahınız, bir tek ilahtır. Ondan başka ilah yoktur. İyiliği sonsuz, ikramı bol olan O'dur. Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek Tanrınız, Tek ve Eşsiz Tanrıdır. O'ndan başka Tanrı yoktur. O, Bağışlayandır; Merhametlidir. Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an Herne kadar 115. âyetin 144. âyetle neshedildiğini savunanlar olmuşsa da (bk. Taberî, I, 502; Râzî, IV, 18-19), bu iki âyet arasında nesihle izahı gerektiren bir uyumsuzluk söz konusu değildir. 115. âyet, her yerde ve her yöne yönelerek Allah’a ibadet ve dua edilebileceğine, yani konunun özüne işaret etmekte, 144. âyet BakaraSuresi büyüyü bozar mı? Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olan Bakara Suresinden bazı ayetleri okumak da büyünün bozulması için çok etkilidir. Özellikle Bakara Suresinin -5-163-164-255-256-257-285 ve 286. Ayeti okumak da bir büyüyü bozmak için gereklidir. Büyüyü bozan bir başka sure de Enam Suresi olmaktadır. BakaraSuresi 144. Ayet Tefsiri. قَدْ نَرٰى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَٓاءِۚ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضٰيهَاࣕ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِؕ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُؕ bjQu7. Meal Ayet Arapça وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْدَادًا يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّٰهِۜ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَشَدُّ حُبًّا لِلّٰهِۜ وَلَوْ يَرَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَۙ اَنَّ الْقُوَّةَ لِلّٰهِ جَم۪يعًاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعَذَابِ Türkçe Okunuşu * Vemine-nnâsi men yetteḣiżu min dûniAllâhi endâden yuhibbûnehum kehubbiAllâhis velleżîne âmenû eşeddu hubben liAllâhik velev yera-lleżîne zalemû iż yeravne-l’ażâbe enne-lkuvvete liAllâhi cemî’an veennaAllâhe şedîdu-l’ażâbi 1. Ömer Çelik Meali Buna rağmen öyle insanlar var ki, Allah’tan başka varlıkları O’na denk tutar da, Allah’ı sever gibi onları severler. Gerçek mü’minlerin Allah’a olan sevgileri ise, her şeyden daha sağlam ve daha kuvvetlidir. Keşke o zulmedenler, azabı gördüklerinde anlayacakları gibi, şimdiden bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın, azabı gerçekten çok şiddetli bir zat olduğunu anlasalardı! 2. Diyanet Vakfı Meali İnsanlardan bazıları Allah'tan başkasını Allah'a denk tanrılar edinir de onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah'a olan sevgileri ise onlarınkinden çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi. 3. Diyanet İşleri Eski Meali İnsanlar arasında, Allah'ı bırakıp, O'na koştukları eşleri tanrı olarak benimseyenler ve onları, Allah'ı severcesine sevenler vardır. Müminlerin Allah'ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir. Zalimler azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah'a aid bulunacağını ve Allah'ın azabının şiddetli olduğunu keşke bilselerdi! 4. Diyanet İşleri Yeni Meali İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah’ı severcesine severler. Mü’minlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi! 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali İnsanlardan kimi de Allah'tan başka şeyleri O'na eş tutuyorlar da onları, Allah'ı sever gibi seviyorlar. Oysa iman edenlerin Allah sevgisi daha kuvvetlidir. O zulmedenler, azabı görecekleri zaman bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının gerçekten çok şiddetli bulunduğunu keşke anlasalardı. 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali İnsanlardan kimi de Allahdan beride bir takım sınarlar ediniyorlar da onları Allah sever gibi seviyorlar, iyman edenler ise Allah için sevgice daha kuvvetlidirler, görselerdi o zulmu edenler azabı görecekleri vakit hakikaten kuvvet bütün kuvvet Allahındır ve hakikaten Allah çok şedid azablıdır 7. Hasan Basri Çantay Meali İnsanlar içinde Allahdan gayrisini Ona emsal edinen adamlar da vardır ki onlara Allaha olan sevgi gibi muhabbet beslerler. Îman edenlerin Allaha sevgisi ise her şeyden sağlamdır. Allaha eş tutarak nefislerine zulmedenler azabı görecekleri zaman bütün kuvvet ve kudret in hakıykaten Allahın olduğunu ve Allahın hakıykaten pek çetin azâblı bulunduğunu gözleriyle görür gibi bilselerdi... 8. Hayrat Neşriyat Meali İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ı bırakıp birtakım putları ilâh edinir, onları Allah'ı sever gibi severler. Fakat îmân edenler, Allah'a olan sevgileri cihetiyle daha kuvvetlidir. Eğer zulmedenler, kıyâmette azâbı görecekleri zaman anlayacakları gibi, şübhesiz kuvvetin tamâmen Allah'a âid olduğunu ve gerçekten Allah'ın, pek şiddetli azab sâhibi olduğunu dünyada da görüp bilselerdi putları ilâh edinmezlerdi. 9. Ali Fikri Yavuz Meali İnsanlardan kimi de, Allah'dan gayrısını putları, O'na emsal koşarlar, Allah'a ibadet eder gibi putlara tapınırlar ve onlara sevgi beslerler. İman eden kimselerin Allah'a olan sevgisi ise daha kuvvetli ve devamlıdır. Eğer Allah'a ortak koşarak nefislerine zulüm edenler, vaktinde görecekleri azabı bilselerdi, muhakkak bütün kuvvet ve kudretin Allah'ın olduğunu ve azabının çok şiddetli bulunduğunu anlarlardı. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve insanlardan öyleleri vardır ki Allah'tan başkalarını Allah'a emsal ittihaz ederler. Onları Allah'ı sever gibi severler. Mü'minlerin ise Allah Teâlâ'ya muhabbetleri daha ziyâdedir. Eğer zulmedenler azabı görecekleri zaman bütün kuvvetin Allah'a mahsus olduğunu ve hakikaten Allah'ın Şedîdü'l-Azab bulunduğunu görüp anlasalar ne kadar nadim ve pişman olacaklardır. 11. Ümit Şimşek Meali İnsanlardan öylesi de var ki, başkalarını Allah'a denk tutar da, Allah'ı sever gibi onları sever. İman edenlerin Allah'a olan sevgisi ise daha güçlüdür. Keşke o zalimler azabı gördükleri zaman anlayacakları gibi, şimdi anlasalardı bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının pek çetin olduğunu! 12. Yusuf Ali English Meali Yet there are men who take for worship others besides Allah, as equal with Allah. They love them as they should love Allah. But those of Faith are overflowing in their love for Allah. If only the unrighteous could see, behold, they would see the penalty that to Allah belongs all power, and Allah will strongly enforce the Punishment. Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Bakara Sûresi 165. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. Bakara suresinin fazileti hakkında Hadisi Şerif ve alimlerin rivayetleri nakledilmektedir. 1- Resulullah Sallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Bakara suresini okumaya devam ediniz. Çünkü onu belleyip öğrenmek büyük bir berekettir. Onu terketmek yani öğrenmemek ise büyük bir ziyandır. Tembeller bunu devamlı okumaya güç yetiremezler. Onu okuyana sihirbazların sihri tesir etmez.”1 2- Resulullah Sallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz, Muhakkak ki içinde Bakara Suresi okunan evden şeytan kaçar.”2 3- Resulullah Sallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki "Evlerinizde Bakara Suresini okuyunuz, evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz. Bakara Suresini okuyan birine Cennette bir taç giydirilir."3 4- Resulullah Sallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki "Kuran-ı Kerim öğrenmeye devam ediniz. Çünkü Kuran-ı Kerim, kıyamet günü okuyucularına şefaatçi olarak gelecektir. İki çiçeği Bakara ve Al-i İmran Surelerini de okumaya devam ediniz. Çünkü bu iki sure, kıyamet gününde iki bulut kümesi veya iki gölgeleyici veya gökyüzünde kanatlarını açmış saf saf iki bölük kuş gibi gelecekler ve kendilerini okuyan kişileri hararetten, ateşten koruyacaklar, şefaat edeceklerdir." 4 5- Resulullah Sallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki "Kıyamet günü Kuran ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kuran ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kuran’ın önünde Bakara ve al-i İmran sureleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafa için birbirleriyle yarışırlar." 5 Bakara ve Al-i İmran Sureleri, Kuran’ı Kerim’in en uzun ve ençok ahkam ihtiva eden sureleridir. Bu iki sure, kendilerini okuyup ahkamını uygulayan, gereğiyle amel edenlere mahşerde şahitlik yapacak ve bu hususta birbirleriyle adeta yarışacaklar 6- Resulullah Sallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki "Herşeyin bir zirvesi vardır. Kuran’ı Kerim’in zirveside Bakara suresidir. Bu surenin her ayeti ile seksen melek inmiştir." 6 7- Resulullah Sallahü Aleyhi ve Sellem kalabalık bir askerin katıldığı orduyu sefere çıkardı. Onlara Kuran okuttu. Her biri ezberinde olanı okudu. Yaşça en genç bir adamın yanına geldi ve sordu – "Ey falanca, senin ezberinde ne var!" – "Ben, falan falan sureleri ve Bakara suresini biliyorum" Cevabını verdi. Resulullah Salallahü Aleyhi ve Sellem – "Haydi yürü, onların komutanı sensin!" buyurdu. Askerlerin ileri gelenlerinden biri atılıp – "Yemin olsun, Bakara suresini ezberlememe engel olan, hükümleriyle amel edememek korkusundan başka bir şey değildir!" deyince Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem da şu tembihte bulundu – "Kuran-ı öğrenin, okuyun ve onunla amel edin. Kuran-ı Kerim’i öğrenip okuyan ve onunla amel eden kimsenin durumu, içi ağzına kadar misk dolu bir kese gibidir. Onun kokusu her tarafa yayılır. Kuran’ı öğrendiği halde, ezberinde olmasına rağmen okumayıp yatan kimse de içi misk doldurulup kapatılmış bir kese gibidir."7 8- Hz. Ömer dediki "Bakara ve Al’i İmran surelerini geceleri okuyan kimseye, bütün gece ibadetle meşgul olmuş gibi sevap verilir." 9- Abdullah ibni Ömer Bakara suresini öğrenmek için üzerine tam sekiz sene durmuştur.8 Dipnotlar 1 Müslim, Salatü’l-Müsafirin, 252; Suyuti, Cami’ussağir, 2/63, 2 Müslim, Salâtü’l-Müsafirin, 254; Tirmizi, Fedailü’l-Kuran, 2 3 Suyuti, Cami’ussağir, 2/66, Darimi, Fedailül-Kuran, 13 4 Müslim, Salatü’l-Müsafirin, 253; Tirmizi, Fedaiül-Kuran, 5 5 Müslim, Müsafirin, 253; Tirmizi, Fedailü’l-Kuran, 5 6 Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/26; Tirmizi, Fedailü’l-Kuran, 2 7 Tirmizi, Fedaiül-Kuran, 2; İbni Mace, Mukaddime, 27 8 Abdullah İbn. Ömer bütün diğer Ashab-ı Kiram gibi sure içindeki emirlerin tamamını yaşayışında tatbik etmedikten sonra o sureyi öğrendiğini kabul etmezdi. Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. İnne fî ḣalki-ssemâvâti vel-ardi vaḣtilâfi-lleyli ve-nnehâri velfulki-lletî tecrî fi-lbahri bimâ yenfe’u-nnâse vemâ enzelaAllâhu mine-ssemâ-i min mâ-in feahyâ bihi-l-arda ba’de mevtihâ vebeśśe fîhâ min kulli dâbbetin vetasrîfi-rriyâhi ve-ssehâbi-lmuseḣḣari beyne-ssemâ-i vel-ardi leâyâtin likavmin ya’kilûneGöklerin ve yeryüzünün yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara fayda vermek üzere denizde yürüyüp giden gemide, Allah'ın, gökten yağmur yağdırarak yeryüzünü, ölümünden sonra diriltmesinde, sonra da yeryüzüne, yürüyen hayvanları yaymasında, yelleri dilediği gibi estirip değiştirmesinde, gökle yer arasında emrine münkad olan bulutta, şüphe yok ki aklı erenler için varlığına, birliğine deliller göklerin ve yerin böylesine mükemmel ve muhteşem olarak halk edilişinde, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde yüzen gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurla yeryüzünde her çeşit canlıyı yayıp hayat vermesinde, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre âmade bulutları evirip çevirmesinde; evet her şeyde elbette düşünen bir topluluk için nice deliller mucizevi ayetler şu ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini takip edişinde, insanların faydasına olan şeyleri denizde taşıyıp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirerek onunla ölü toprağa can verdiği yağmurlarda, her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarların değişmesinde ve gökle yer arasında kendileri için tayin edilmiş belirli güzergâhlarda gidip gelen bulutlarda, düşünüp akıllarını kullananlar için mesajlar ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, filolarda, Allah'ın gökten indirdiği, ölü toprağı canlandırdığı suda, her tür canlının yeryüzünde üremesini sağlayıp yaygınlaştırmasında, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, gök ile yer arasında ilâhî düzene boyun eğen bulutlarda, ilimle ve tecrübeyle gelişmeye devam eden, eşyanın hakikatini kavrayan, aklını faydalı kullanabilen toplumlar için Allah'ın varlığını ve birliğini ispatlayan deliller, birçok konunun çözümüne, keşfine işaretler Hak Dini, Kur’an Dili, 1/465-470. “Allah’ın gökten indirip, ölü toprağı canlandırdığı, yeryüzünde her tür canlıyı üreterek yaydığı suda, ...” şekl... Devamı..Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardından gelmesinde, insanlara yarar sağlayan şeylerle denizlerde yüzen gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve böylece üzerinde bütün canlı türlerini yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gök ile yer arasında dolaştırılan bulutları oluşturmasında akıl eden bir topluluk için ayetler bin Mansur`un Sünen`inde, Feryabi`nin Tefsir`inde ve Beyhaki`nin Şi`abu`l-İman adlı kitabında Dahhak`tan rivayet ettiklerine göre "Sizin ila... Devamı..Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında,rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün arka arkaya gelişinde, insanlara yarar şeyleri denizde götürüp giden gemide; yeryüzü kuruduktan sonra, Allah gökten yağmur indirerek arzı diriltmesinde, o arzda her türlü hayvanatı yaymasında, rüzgârları her taraftan estirmesinde, yer ile gök arasında Allah'ın emrine tâbi bulutta, akıl ve düşünce sahibi olan bir millet için Allah'ın birliğine, kudret ve yüceliğine delâlet eden bir çok alâmetler şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ve gündüzün değişmesinde, insanlara yararlı şeylerle denizde seyreden gemide, gökten bir su indirip onunla, ölümünden sonra yeri diriltmesinde, o su ile her nevi canlıyı yaymasında, rüzgâr ve gök ile yer arasında musahhar kılınan bulutta, aklını kullanan bir toplum için ayetler mesajlar, mucizeler vardır..Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yararlı şeyler taşıyarak denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökten yağmur indirip onunla arzı ölmüşken diriltmesinde, oradaki hayvanları üretip yaymasında, gök ile yer arasında Allah'ın emrine boyun eğmiş rüzgârları ve bulutları şu yandan bu yana yöneltmesinde, aklını kullanan bir topluluk için nice deliller yerin var oluşunda, geceyle gündüzün ayrılışında, insanlara fayda için denizde gemilerin yürümesinde, ölen yeryüzünü diriltici yağmurda, her türlü canlıları yeryüzüne yaymada, yelleri döndürerek, yerle gök arasına basırılan bulutları döndürmede, aklı eren bir ulusa belgeler vardırŞüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişmesinde, insanların yararı için denizlerde seyreden gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla ölmüş olan yeri dirilterek üzerine her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, gök ile yer arasında emre hazır bekleyen bulutları evirip çevirmesinde elbette aklını kullanan bir topluluk için deliller ve semâvâtın yaradılmasında, gice ve gündüzün muntazaman biri birini ta’kîb itmesinde, insânlara nâfi’ şeyler getürmek içün gemilerin denizde yüzmesinde, Allâh’ın evvelce ölmüş olan arza su indirerek ihyâ iylemesinde arzda her cins hayvânâtın bulundurulmasında semâ ile beyninde rüzgâr ve bulutların te’âkub iylemesinde hepsinde ’âkiller içün ihtârât ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle denizde süzülen gemilerde, Allah'ın gökten indirip yeri ölümünden sonra dirilttiği suda, her türlü canlıyı orada yaymasında, rüzgarları ve yerle gök arasında emre amade duran bulutları döndürmesinde, düşünen kimseler için deliller göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan birçok deliller ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün birbiriyle yer değiştirmesinde, insanların yararı için okyanusta akıp giden gemilerde, ALLAH'ın gökten su indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve orada yaydığı her çeşit canlıda, rüzgarları ve gök ile yer arasında hazır bekleyen bulutları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için elbette ayetler dersler ve kanıtlar da Tanrı'ın bir kitabıdır. "Ayetler" kelimesi, Kuran boyunca hem Tanrı'nın sözel yasası ve hem de doğal yasası için kullanılır. Tanrı'nın yasalar... Devamı..Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akıp giden gemide, Allah'ın yukarıdan bir su indirip de onunla yeri ölümünden sonra diriltmesinde, diriltip de üzerinde deprenen hayvanları yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde, gök ile yer arasında emre hazır olan bulutta şüphesiz akıllı olan bir topluluk için elbette Allah'ın birliğine deliller Göklerin ve Yerin yaradılışında, gece ile gündüzün biribiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akan gemide, Allahın yukarıdan bir su indirib de onunla Arzı ölmüşken diriltmesinde, diriltip de üzerinde deprenen hayvanati yaymasında, rüzgârları, değiştirmesinde, Gök ile Yer arasında müsahhar bulutta, şüphesiz hep bunlar da akıllı olan bir ümmet için elbet Allahın birliğine âyetler varGöklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbirlerini ardı sıra takip etmesinde; insanların yararlanmaları için denizde yüzen gemilerde, Allah'ın gökten indirip, onunla ölü toprağa hayat vererek, orada her türlü canlının yaşamasını sağladığı suda, rüzgârın yönlendirilmesinde, emre hazır bulutların yer ile gök arasında hareket ettirilmesinde aklını kullanan bir halk için birçok kanıt vardır. Şübhesiz göklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeyleri denizde akıt ıb taşıy an o gemilerde, Allahın yukarıdan indirib onunla yer yüzünü, ölümünden sonra, diriltdiği suda, deprenen her hayvanı orada üretib yaymasında, gökle yer arasında Hakkın emrine boyun eğmiş olan rüzgârları ve bulutları evirib çevirmesinde aklı ile düşünen bir kavm için nice âyetler Allahın varlığına, birliğine ve kemâl-i kudretine delâlet eden bir çok alâmetler ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ihtilâfında ard arda gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde akıp giden gemilerde, Allah'ın gökten bir su indirip de, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi ve orada her hareketli canlıyı yaymasında, rüzgârların yönlendirilmesinde ve gökle yer arasında emreboyun eğdirilmiş bulutlarda akıl erdirecek bir topluluk için Allah'ın varlığına ve birliğinekat'î deliller vardır.11Resûl-i Ekrem asm Medîne’yi teşrif buyurduklarında, “İlâhınız olan Allah bir tek İlâhdır” meâlindeki âyet-i kerîme nâzil olmuştu. Mekke müşrikl... Devamı.. Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda, insanların faydalanması için denizlerde akıp giden gemilerde, Allah’ın gökten su yağdırıp, ölü hale gelmiş arzın diriltilip, orada her türlü canlının çoğaltılmasın da, rüzgârların ve gökle yer arasına bekletilen bulutların kullanılmasında, aklını kullanan bir topluluk için elbette deliller yerlerin, göklerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbirini kovalamasında, insanlara yarayan şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemide, Allah’ın toprağı öldükten sonra dirilten suyu gökyüzünden indirmesinde, yeryüzüne türlü hayvanları dağıtmasında, yelleri değişik estirmesinde, yerle gök arasında baş eğen bulutlarda düşünen kimseler için apaçık belgeler ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbirini tâkip etmesinde [¹] nâs/a fayda verebilir şey ile [²] deniz üzerinde akıp giden gemilerde, Allah/ın gökten indirerek onunla kurumuş toprakları diriltip üzerinde her nevi mahlûkatı dağıttığı suda, rüzgârları her taraftan estirmeden gök ile yer arasında müsahhar [³] bulunan bulutlar da akıllı olan bir kavim için hikmet ve kudretine delâlet eder alâmetler vardır.[1] Yahut ziyade ve noksanında, uzunluk ve kısalığında, bâzı yerde gece, bâzı yerde gündüz olmasında[2] Ticaret zımnında binmek, mal yüklenmek gibi.[3... Devamı..Muhakkak ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün art arda gelişinde, insanlara faydalı şeylerle yüklü denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirdiği ve kendisiyle, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdiği suda, orada yaydığı her türlü canlıda, rüzgârları ve gökle yer arasında emre amade bulutları yönlendirmesinde, elbette aklını kullanan bir topluluk [kavm] için nice deliller [âyât] göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle yüklü olarak denizde süzülen gemilerde, Allah'ın gökten indirip yeri ölümünden sonra dirilttiği suda, her türlü canlıyı orada yaymasında, rüzgârları ve yerle gök arasında emre hazır duran bulutları döndürmesinde düşünenler için deliller göklerin ve yerin o muhteşem yaratılışında, Gece ile gündüzün, mükemmel bir uyum ve âhenkle birbirini tâkip etmesinde, Allah’ın belirlediği yasalar çerçevesinde, insanlara faydalı yükler ile göllerde, nehirlerde, denizlerde kolayca akıp giden gemilerde,Allah’ın, gökten indirdiği yağmurlarla ölü toprağa hayat vererek, yeryüzünde renk renk, çeşit çeşit varlıkları üretip yaymasında, Ve gökle yer arasında görevlendirilmiş rüzgârların ve bulutların, belli güzergâhlarda düzenli olarak hareket etmesinde,İşte bütün bunlarda, aklını kullanan bir toplum için, Allah’ın varlığını, birliğini, sonsuz ilmini, kudretini, adâletini, merhametini... gözler önüne seren nice ibretler, nice mûcizeler ve ayetler vardır. Ama bütün bu delillere rağmen,Gerçekten, Gökler’in ve Yer’in yaratılışında, Gece ve Gündüz’ün ihtilâfında, İnsanlar’a yarar sağlayanlar ile Deniz’de yüzüp giden Gemiler’de, Allah’ın Gök’ten su indirerek Yeryüzü’nü ölümünden sonra onunla canlandırmasında, Orada her türlü dâbbeyi / hareketliyi üretip yaymasında, Yer ve Gök arasında Görevlendirilmiş Bulutlar’ı ve Rüzgârlar’ı yönlendirmesinde, Akledecek bir kavim için elbette âyetler ve yerin yaratılmasında, gece ve gündüz farkında, İnsanlık yararına denizler aşan gemilerde, Allah'ın gökten su indirmesinde, bu suyla ölü topraklara can vermesinde, her türlü canlıyı araziye yaymasında, gök ile yer arasında dolaşıp duran rüzgar ve bulutların sevk ve idaresinde, akılcı toplumlar için bir takım ipuçları vardır...Şüphesiz! Göklerin yerin yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerde, denizde seyreden gemilerde, gökyüzünden indirilip ölmüş toprağı dirilten yağmurda, yeryüzünde yayılan her çeşit canlıda, rüzgârların bulutları evirip çevirmesinde, elbette düşünen topluluklar için deliller vardır. Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılmasında, [*] gecenin ve gündüzün değişmesinde birbiri peşine gelişinde, [*] insanlara yarar sağlayan şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de kendisi sebebiyle ölümünden sonra toprağı canlandırdığı ve orada yeryüzünde her çeşit canlıyı yaydığı suda, rüzgârları ve gökle yer arasında emre hazır bulutları yönlendirmesinde akıl eden bir toplum için dersler vardır. [*]Yüce Allah kâinat kitabının çeşitli konu başlıklarını bu ayette vermekte ve bildirdiği hususlar başta olmak üzere, yaratılmış olan her şeyde iman eden... Devamı..Şüphesiz göklerin ve yeryüzününyaratılışında, gece ile gündüzün birbirini izlemesinde, insanların faydasına olan şeyleri denizde taşıyan gemilerde, Allah’ın gökten su indirip onunla ölmüş olan yeryüzünü diriltmesinde, her çeşit canlıyı orada yaymasında, rüzgârları estirmesinde ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde, akıl¹ sahipleri için kesinlikle mûcizeler Akıl Bağlamak, engel olmak, tutmak, idrak, kavrayış kabiliyeti ve zekâ demektir. Akıl, eşyanın güzellik ve çirkinlik ile ilgili sıfatını idrak eden... Devamı..Kuşkusuz, göklerin ve yerin yaratılışında; gece ile gündüzün birbirini takip edişinde; insanlara faydalı yüklerle denizlerde seyreden gemilerde; Allah’ın gökten indirerek o-nunla ölü toprağa can verdiği ve her çeşit canlının çoğalmasını sağladığı yağmurlarda; rüzgarların değişmesinde ve gökle yer arasında kendileri için tayin edilmiş belirli güzergahlarda akan bulutlarda [bütün bunlarda] düşünüp akıllarını kullananlar için mesajlar vardır. ¹³⁰130 Bu ayet, Kur’an’ın, “akıllarını kullananlar”a, kainatı kuşatan bilinçli, yaratıcı bir Gücün birçok tezahürü olarak tabiatın her gün gösterdiği ola... Devamı..Göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlar için faydalı olan şeylerle, gemilerin denizde yüzmesinde, Allah’ın gökten su indirerek onunla ölümünden sonra yeryüzüne hayat vermesinde ve orada her türlü canlıyı yaymasında, rüzgârları dilediği yöne estirmesinde ve gökyüzü ile yeryüzü arasında emre amade bulutları yönlendirmesinde, aklını kullanan bir topluluk için alınacak nice ibretler vardır. 41/9, 45/1...9,Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbirini takip edişinde, insanlara yararlı yüklerle yüklenip denize açılan gemilerde, Allah’ın gökten indirerek kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra tekrar dirilttiği ve her tür canlının çoğalmasını sağladığı yağmurlarda, rüzgârları dağıtmasında, gökle yer arasında kendileri için belirlenen istikamette hareket eden bulutlarda, düşünen bir toplum için mesajlar vardır.[³²⁰][320] Âyetin sonu, Allah’ın vahyi ithafıdır Kur’an düşünen topluma ithaf edilmiştir. Bu iş için bahşedilen akıl, eşya ve olaylardaki âyetleri kanunl... Devamı..Şüphe yok ki göklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün ihtilâfında, nâsa faydalı olan şeyler ile denizde akıp giden gemilerde ve Allah'ın semadan indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra ihya eylediği suda ve yeryüzünde her nevi hayat sahibi mahlûkat yaymasında, rüzgârların değiştirilmesinde ve gök ile yer arasında musahhar olan bulutta teakkul eden bir kavm için elbette nice âyetler ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün sürelerinin değişmesinde, insanlara fayda sağlamak üzere denizlerde gemilerin süzülüşünde, Allah'ın gökten indirip kendisiyle ölmüş yeri canlandırdığı yağmurda, Ve yeryüzünde hayat verip yaydığı canlılarda, rüzgarların yönlerini değiştirip durmasında, gökle yer arasında emre hazır bulutların duruşunda, Elbette aklını çalıştıran kimseler için Allah'ın varlığına ve birliğine nice deliller vardır. Müşrikler Hz. Mûsa ve Hz. Îsâ verilen mûcizeleri öğrenip o kabilden olarak Safa tepesinin altın olmasını mûcize olarak istediler. Allah Teâla... Devamı..Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişmesinde, insanların faydasına olan şeyleri denizde taşıyıp giden gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla ölmüş olan yeri dirilterek üzerine her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarlarıve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için Allah'ın varlığına ve birliğine deliller ve yerin yaradılmasında, gicenin ve gündüzün birinin karanlık diğerinin aydınlık olması, uzanub kısalmalarrı gibi ihtilâfında, insânlara fâideli şeylerle denizde yüzen gemide, yeri, ölümünden kurıdığından sonra yeniden hayâta getiren suyun yüksekden indirilmesinde, yeryüzünde her dürlü hayvânâtın yayılub dağılmasında, rüzgârların cins cins, dürlü dürlü olmasında, gök ile yer arasında mu'allak duran bulutlarda anlayan kavim içün âyetler delîller ve 'ibretler ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyleri denizde taşıyıp götüren gemilerde, Allah’ın gökten indirdiği suda, o su ile ölü toprağı diriltmesinde, kıpırdayan her canlıyı yeryüzüne yaymasında, rüzgârların farklı yönlere esmesinde, gök ile yer arasında görevli bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için göstergeler ve yerin yaratılmasında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlar için faydalı olan şeylerde, denizde yüzen gemilerde, Allah'ın gökten indirip de kendisiyle ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdiği ve her türlü canlıyı orada yaydığı suda, rüzgarı dilediği yöne sevk edişinde ve gökyüzü ile yeryüzü arasında emre tabi olan bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için ayetler ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün birbirini izlemesinde, insanlara yararlı şeylerle denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirdiği suda, o suyla ölmüş yeryüzünü diriltip üzerinde her türden canlıyı yaymasında, gökle yer arasında emre boyun eğmiş rüzgârları ve bulutları şekilden şekle çevirmesinde, aklı eren bir topluluk için âyetler bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında, rüzgârların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler gökler yaratmaġında daħı yiri; daħı gitmeginde gelmeginde gicenüñ daħı gündüzüñ daħı gemide “ol kim revān olur deñizde, anuñ-ile kim aśśı eyler ādemįlere; daħı ol nesenede Tañrı gökden śu, pes diriltti anuñ-ile yiri, öldilginden śoñra; daħı ŧaġıtdı anuñ içinde her cañeverden; daħı döndürmekden yilleri; daħı bulıdda, ħor olınmış gög- ile yir arasında; nişānlardın bir ķavma kim gökleri yaratmaḳda, daḫı yerleri yaratmaḳda, daḫı gelüp git‐mekde giceyle gündüz, daḫı ol gemilerde segirdürler deñizlerde ḫalḳamenfaat‐ıçun, daḫı Tañrı Taālā gökden indürdügi ṣularda pes diril[t]dianuñla yirleri, ölüp yābis olġandan ṣoñra, daḫı yaratmaḳda yirde herḥayvānları, daḫı yiller esmekde, daḫı ol bulıtlarda ki musaḫḫardur gök bileyir arasında delīller vardur Tañrınuñ birligine. Fikr iderler, göylərin və yerin yaradılmasında, gecə ilə gündüzün bir-birini əvəz etməsində, içərisində insanlar üçün mənfəətli şeylər olan gəmilərin dənizlərdə üzməsində, quruyan yer üzünü Allahın göydən yağmur yağdıraraq yenidən diriltməsində, cins-cins heyvanları onun hər tərəfə yaymasında, göylə yer arasında ram edilmiş küləyin və buludların bir səmtdən başqa səmtə döndərilməsində, Allahın hikmət və qüdrətinə dəlalət edən əlamətlər in the creation of the heavens and the earth, and the difference of night and day, and the ships which run upon the sea with that which is of use to men, and the water which Allah sendeth down from the sky, thereby reviving the earth after its death, and dispersing all kinds of beasts therein, and in the ordinance of the winds, and the clouds obedient between heaven and earth are signs of Allah's sovereignty for people who have in the creation of the heavens and the earth; in the alternation of the night and the day; in the sailing of the ships through the ocean for the profit of mankind; in the rain which Allah Sends down from the skies, and the life which He gives therewith to an earth that is dead; in the beasts of all kinds that He scatters through the earth; in the change of the winds, and the clouds which they Trail like their slaves between the sky and the earth;- Here indeed are Signs for a people that are wise. Bakara Süresi 163. Ayet Meali İlahınız bir tek Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. O, Rahman’dır, RahimdirBakara Süresi 163. Ayet Tefsiri Yüce Allah kendisinin yegane ilah olup hiçbir ortak ve denginin bulunmadığını tek, eşsiz, benzersiz, kimseye muhtaç olmayn ve kendinden başka hiçbir İlah bulunmayan Allah olup, Rahman ve Rahim’in kendisi olduğunu haber sonra Allah yegane İlah oluşuna kendisinin birliğini gösteren gökler ve yer ile ikisi arasında bulunan ve yaratıp yaydığı mahlukatını delil göstererek şöyle buyuruyorBakara Süresi 164. Ayet Meali Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın indirip de kurumuş toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre amade bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir topluluk için birçok deliller Süresi 164. Ayet Tefsiri Yüce Allah buyuruyor ki Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında…. birçok deliller vardır’. Zarafeti, yüksekliği ve genişliği, hareketli ve sabit yıldızları, dönmekte olan yörüngeleri ile göklerin yaratılışında deliller vardır. Sertliği ve yoğunluğu, çukurları, dağları, denizleri, gölleri, çölleri, ovaları, verimli ve verimsiz arazileri ve daha çok faydalarıyla yeryüzünün yaratılışında bir çok deliller vardır.gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde…’ Biri gelir, sonra ardında diğerini bırakıp gider ve diğeri bir an gecikmeden onun yerine geçer. Nitekim Allah başka bir ayette şöyle buyurmuşturNe güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler 1. Bazen biri uzayıp diğeri kısalır. Biri diğerinden borç alır, sonra onu öder. Nitekim Allah başka bir ayette Allah, geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar 2 buyurmuştur. Yani ondan alıp buna, bundan alıp ona indirip de kurumuş toprağı canlandırdığı suda’. Nitekim Allah bir başka yerde şöyle buyururBu hususta ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar, bundan yerler. Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık. Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hala şükretmeyecekler mi? Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah kusurlardan münezzehtir 3ve yer ile gök arasında emre amade bekleyen bulutları yönlendirmesinde…. Yani gökle yer arasında seyreden, Allah’ın dilediği topraklara v yerlere yönlendirdiği şekilde gitmek üzere emir bekleyen bir topluluk için birçok deliller vardır. Yani tüm bunlarda Allah’ın vahdaniyetine dalalet eden apaçık belgeler vardır. Nitekim allah başka bir yerde şöyle buyurur Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken her vakit Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler ve şöyle derler Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tenzih ederim. Bizi cehennem azabından koru! Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur 4.Medine de Peygambere İlahınız bir tek Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. O, Rahmandır, Rahimdir’ ayeti inince Mekke’de bulunan Kureyşli kafirler Bir tek ilah bütün insanlara nasıl yetecek dediler. Bunun üzerine Allah göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde ….. düşünen bir topluluk için birçok deliller vardır ayetini indirdiKaynak İbn Kesir / İbn Kesir Tefsiri Tefsiru’l Kur’an’il Azim / C 1 / bkz 609-6121- Yasin 40 2- Hacc 61 3- Yasin 33-36 4-Al-i İmran 191-192

bakara suresi 163 164 ayet fazileti