🐹 Sağlık Ocağında Şeker Yüklemesi Yapılır Mı

FjuB. canan karatay'a 15 günlük meslekten men cezasının verilmesinin nedeni olan hanım haklı bu testte. hanım hamileyken ben de yaptırmayalım dedim, ama doktor yapılsın diyince yapıldı tabi ki. doktorun emiri demiri yapılmasın dedim peki? bu testin sonucunda gebede şeker var mı yok mu ortaya çıkıyor ve sonucunda şeker çıkarsa, gebeye şeker diyeti uygulanıyor. ekmek, şeker vs yeme deniyor. hamile olduğu için zaten bir ilaç verme durumu da de gebe kişi bunları zaten yememeli. bu testin bir anlamı yok ki. yapılmak için hastanelerin para kazanması için uydurulan testlerden de meslekten men ederler mi acaba?ek gelen haklı ve haksız tepkilerden sonra şunları şeker yükleme testi yapmadan bu hamilelik şekerini anlamanın başka bir yolu var mı? 2. neden her hamileye uygulanıyor? neden sadece risk grubundaki kişilere uygulanmıyor?3. risk grubu oluşturmanın bir engeli var mı?4. açlık şekeri fazla çıkanlara uygulansa mesela?5. açlık şekerinden anlaşılamayan hangi detay şeker yüklemesiyle anlaşılıyor?6. zaten; şeker yenmemesi gereken, kimyasal bir gıda. niye tüketmek için bu kadar zorluyoruz? bunu kahvaltıda kolum kadar hamurişi gömen türk kadınlarına söylesene delikanlı dedirten test. gebelikte diyabet testi “yapılmak için” yapılmaz. girdiyi uzatmadan sebebini iki madde halinde yazıyorum1 diyet ve egzersizle kan şekeri düzenlenemeyen anneye insülin tedavisi uygulanır. bu anneden çok çocuğu korumak içindir. tedavi verilmiyor diyen kullanıcı arkadaşımız tıbbi bilgiye veya basit bir vikipedi aramasına dahi dayanmadan gebelik esnasında diyabet geliştiren kadınların bu durumu çoğunlukla doğum sonrası geçer. ancak ve ancak doğumdan sonraki 10 yıl içinde kalıcı olarak şeker hastası olma ihtimalleri %50’dir. toplumun yüzde 13’ünün şeker hastası olduğunu düşünürsek bu risk gayet şeker testinizi yaptırın. bir dilim baklava kadar şeker ya alıyorsunuz, ya almıyorsunuz. sözlükte tartışılmaması gereken daha doğrusu tartışılmasının bir anlamı olmayan kabzımal, manav, öğretmen, mühendis veya hakim farketmez, görüşleriniz bu konuda değersiz. eşinizin veya kendinizin veya da eş dostunuzun tecrübeleri de birşey ifade etmez. tartışmak, öğrenmek istiyorsanız mesela mayoclinic ten okuyabilirsiniz, tanıdığınız ve bildiğiniz her kişi ve kurumdan daha saygındır da direk bilimsel makaleleri okuyup kendiniz çıkarımda bulunabilirsiniz, arama sonuçlarının linkini koyuyorum, buyrun test pregnancy başlığı açan kişinin konu hakkında en ufak bir bilgisi yok. bilgisi yok fikri var dediğimiz insan grupları karatayın meslekten men edilmesine neden olan hamilelik şekeri dediğimiz hastalığın sonuçlarına bakalım anne bebeği deniyor buna. gebelik şekeri sinsi bir hastalıktır test yapılmadan anlaşılamaz. kendiniz yazın google a" diyabetik anne bebeği" diye kendiniz araştırın. canan karatayın karşı çıktığı test nasıl bir hastalığın erken tanısında kullanılıyor görün. doktor tarafından istendiği takdirde kendisini ve bebeğini düşünen her kadının yaptırması elzem olan test. gebeliğin 20 24. haftasında yapılan 75 gr glukoz yükleme testinden sonra 1. saat kan şekeri 180 2. saat kan şekeri 153 ustu kan şekeri aclik kan şekeri 92 üstünde olan gebelerde bu parametreler den birinin pozitif olması ile tanı konur şeker testini sağlık ocağında bedavaya yapıyorlar."özel hastane", "para" diye yalan söyleyen yazarlara inanmayınız.bkz 79718613hatta halk sağlığı açısından bu kadar önemli bir uygulamaya tamamen yalan bir şekilde entry giren yazarı uçurabilir, başlığı da tümden silebilirsiniz. takdir edersiniz ki bu yalan uranyumun nötron sayısı hakkında yalan söylemeye benzemez. burayı okuyup fikir edinen insanlar var halen. görüldüğü gibi başlık sahibinin annesi şeker yükleme testini şeker, ekmek vs. yasak değil. yine de sanayi şekeri tüketmeyin. gebelikte ilaç kullanmama durumu gibi bir şey de yok. sağlıklı anne bebek için bu test yaptırılmalı. sadece gebelik esnasında yükselen annenin kan şekeri plasenta yoluyla bebeğe geçiyor. bebekte bunu regüle etmek için insülin üretimini artırıyor. bunun doğurduğu bir sürü ciddi komplikasyon oluşabilir. bunun önüne geçmek için haftalar arasında şeker yükleme testi ogtt gr ogtt sonucu 140< ise test + kabul ediliyor ve bir kaç gün sonra 100 gr ogtt yapılıyor. 100 gr ogtt'de açlık kan şekeri 95<, 1. saat kan şekeri 180<, 2. saat kan şekeri 155<, 3. saat kan şekeri 140< + kabul ediliyor. bu 4 sonucun en az 2'sinin pozitif olması gestasyonel diyabet teşhişi koydurmaya yetiyor. kimi merkezler bu 2 adımlı test yerine tek adımlı 75 gr ogtt testi yapıyor. onda açlık kan şekeri 92<, 1. saat kan şekeri 180<, 2. saat kan şekeri 153< olması pozitif kabul ditabet tanısı kobulan gebe sıkı bir diyete ve insülin tedavisine tabi tutulur. yani "ilaç" yaş üstü, bki yüksek, yakın akrabalarında diyabet öyküsü olan, 4000g+ doğum öyküsü olan gebeler riskli grup içerisinde yer alıp mutlaka şeker yükleme testi yapması önerilir gebeliğin 24-28. haftalarında gebelerde insülin direncinin gelişme riski fazla bu yüzden olası bir durumda kişinin hayatını kurtarabilecek hayatı bir tarama testidir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, son zamanlarda tartışılan bir uygulama olan 'gebelikte şeker yüklemesi' hakkındaki görüşlerini açıkladı. 13 Kasım 2017 Pazartesi 1758 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nün bu yılki teması Kadın ve Diyabet’ olarak belirlendi. Değişen yaşam alışkanlıklarıyla birlikte diyabetin her geçen gün arttığını belirten Okan Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, son verilere göre dünyada 415 milyon diyabet hastasının bulunduğuna dikkat çekti. Bu sayının 2040 yılında 642 milyon olacağını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, ölçülü, dengeli ve bilinçli beslenme düzeninin oluşturulmasıyla kan şekerini kontrol altına alınacağını belirtti. “ŞEKER YÜKLEMESİNİN YAN ETKİSİ YOK” Diyabet vakalarının gebelik döneminde görülebildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Alan, “Hamilelik döneminde kadınların, kadın doğum uzmanına giderek uygun şeker tetkiklerini yaptırması gerekiyor. Şeker yüklemenin herhangi bir yan etkisi yok. Yaptırılmadığı takdirde, iri bebek doğumu gibi daha ciddi sıkıntılar doğurabiliyor” dedi. Kolestrol ilaçlarının diyabet gelişimine neden olabileceğini ifade eden Alan, “Diyabet riski yüksek olan hastalarda, kolesterol yüksekliği için statin kullanımı dikkatle değerlendirilmeli ve mümkünse yaşam tarzı değişikliği ile tedavi ön planda tutulmalıdır´´ dedi. “GİZLİ ŞEKER DİYABET İLE AYNI DEĞİL” Prediyabet, halk arasında bilinen adıyla gizli şeker hastalığının diyabet tanısı için mevcut kriterleri sağlamadığını vurgulayan Alan, “Bu aşamadaki hastaların önemli bir bölümü durumlarını fark edemiyor. Ancak prediyabet diyabetten bir önceki aşama olduğu için damarlar üzerinde hasar oluşturabiliyor. Bu süreçte ilaç tedavisinden ziyade, vücut ağırlığının en az yüzde 5-7’sini kaybetmeyi hedefleyen diyet ve egzersiz uygulamasının yeterli olacaktır” diye konuştu. “KAHVE DİYABETİ ÖNLEMEYE YARDIMCI OLUYOR” “Araştırmalar, kahve tüketiminin kalp damar hastalığı, kanser, parkinson ve tip 2 diyabet riskini az da olsa azalttığını gösteriyor” diyen Alan şöyle devam etti “Kan glukoz düzeylerini arttırdığı gösterilen kafein bu etkiden sorumlu değil. Bu etki kahvenin kavurma işleminde açığa çıkan yüzlerce farklı kimyasal bileşenden ve kahvenin içerdiği yüksek düzeyde antioksidanlardan kaynaklanır.” Doğan Haber Ajansı haber 230422 false Üye Girişi Sağlık Bakanlığı, gebelikte şeker tarama testinin zararlı olduğuna dair iddianın, bilimsel geçerliliği olmadığını ve iddiaların aksine testin özellikle tavsiye edildiğini bildirdi. ANKARA-Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bir süredir "gebelikteki şeker tarama testi" ve "çocukların kafeinli içecek tüketimi" ile ilgili medyada bazı tartışmalar yapıldığı ve vatandaşların bu tartışmalardan etkilendiğinin görüldüğü belirtildi. Zaman zaman ortaya çıkan bu gibi tartışmalı konulara, Bakanlık olarak konusunda uzman bilim adamlarından teşekkül eden komisyonların kararları ile açıklık getirdikleri vurgulanan açıklamada, söz konusu iddiaların da Bakanlığın "Bilim Kurulu" tarafından değerlendirildiği ifade edildi. Bakanlığın, gebe takip protokollerinde tüm gebelere, 24'üncü ve 28'inci haftalarda gebelikte şeker tarama testini önerdiği dile getirilen açıklamada, gebelikte normal şartlar altında bir kez uygulanan bu testin, anne ve bebeğe herhangi bir zararının ise söz konusu olmadığı kaydedildi. Bu tarama testinde glikoz dışında früktoz, mısır şurubu gibi farklı şekerlerin de kullanılmadığı bildirilen açıklamada, şu değerlendirmeler yapıldı "Gebelik diyabeti, zamanında tespit edilemediğinde, anne ve bebekte ciddi, kalıcı hasarlara, telafisi mümkün olmayan sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Gebelik diyabeti erken teşhis edilemezse bebekte iri doğum, doğumsal anomali, gelişme geriliği, plasenta sıvısının aşırı artması, solunum sıkıntısı, doğum travması, erken doğum, sıvı dengesinin bozulması ve bebeğin kaybına kadar birçok ciddi soruna yol açabilmektedir. Annede ise hipoglisemi atakları, aşırı kilo alma ve bir süre sonra kan şekerinde yükselme, düşük, erken doğum, doğum sonrası kanama ve enfeksiyon, bebeğin ani kaybı gibi annenin hayatını da tehlikeye sokan sağlık problemleri gelişebilmektedir. Gebelikte şeker tarama testinin zararlı olduğuna dair iddianın bilimsel geçerliliği olmayıp Bakanlığımız iddiaların tam aksine gebelikte şeker tarama testini özellikle tavsiye etmektedir. Açlık kan örneğinde insülin veya trigliserid bakılarak gebelik diyabetinin teşhis edileceği yönündeki iddia ise bilim adamları tarafından üzerinde uzlaşı sağlanmış bir konu değildir." Canan Karatay hakkında savcılığa suç duyurusu -D vitamini takviyesi Gebelikte D vitamini takviyesi yapılmasının da Bakanlık tarafından tavsiye edilen bir husus olduğu ifade edilen açıklamada, "Ancak kanda D vitamini düzeyini 20 ng/mL'nin üzerine çıkarmak yeterlidir. D vitaminini bu seviyenin çok daha üzerine çıkarmaya yönelik girişimlerin diyabetten koruyacağına ya da diyabeti tedavi edeceğine dair de bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Böyle bir yaklaşım hem anne hem de bebek açısından ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir" denildi. Çocukların antioksidan olması nedeniyle, "istedikleri kadar Türk Kahvesi içebilecekleri iddiası"nın da bilimsel dayanağı olmayan bir iddia olduğu belirtilen açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün, 0-12 aylık bebeklere ve okul öncesi çocuklara kafein içeren çay, kahve, kolalı içecekler, enerji içecekleri gibi içecekleri önermediği hatırlatıldı. -Bir fincan Türk Kahvesi çocuklara önerilen dozdan fazla kafein içeriyor 4-12 yaş grubu çocuklarda izin verilen kafein miktarının ise 45- 85 mg/gün arasında değiştiği dile getirilen açıklamada, bir fincan Türk Kahvesi'nin çocuklara önerilen dozdan fazla kafein içerdiği bildirildi. Kafeinin çocuklarda uykusuzluk, uykuya dalmada zorluk, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, bozukluğu, mide sorunları, kalp hızında ve kan basıncında artış gibi sorunlara neden olduğu anımsatılan açıklamada, konuya ilişkin bilimsel rehberler ve güncel literatürün Bakanlığın ilgili bilimsel kurulları aracılığı ile yakından takip edildiği belirtildi. Karatay'dan çocuklara 'Türk kahvesi için' tavsiyesi Bizdeki rakamlar ise oldukça ürkütücü. Neredeyse her 10 yetişkinden biri ya “şeker hastası” ya da “diyabet tehdidi” ile yaşıyor. Diyabet tehdidi ise “hiperinsülinemi/insülin direnci/reaktif hipoglisemi atakları” anlamına en çok da damarları tahrip ederek kalp sorunlarına kalp krizi, ritim bozuklukları, kalp yetmezliği, ani ölümler, beyin damar hastalıklarına felçler, bunama tehlikesi, böbrek problemlerine böbrek yetmezliği, göz hastalıklarına kanamalar, retina yırtılmaları, katarakt, glokom yol açıyor. Sorunlar bunlarla da bitmiyor, sinir sistemi el ayak uyuşmaları, karıncalanmalar, kramplar, sinir felçleri, cilt tekrarlayan mantar enfeksiyonları, fronkül ve benzeri iltihabi cilt sorunları, kaslar ve kemikler de etkileniyor. Sorunun yaygınlaşmasında kilo fazlalığı ve obezite patlamasının en önemli belirleyici, en büyük tehdit olduğunu biliniyor. Zaten obeziteye yol açan sebeplerle şeker hastalığının nedenleri hemen hemen aynı şeyler. Biraz dikkat edip de birkaç önemli sorunu kontrol altına alabilirseniz eğer diyabeti daha yolun başında önleyebiliyorsunuz. Diyabeti önleme planının üç temel ayağı var Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve kilo kontrolü. AKTİVİTE VE BESLENME ÖNEMLİDüzenli egzersizlerin ve aktif bir yaşam sürmenin pek çok faydası var ama en belirgini insülin ihtiyacını azaltarak kan şekerini dengelemeye yardımcı olması. Sağlıklı beslenmek özellikle posadan zengin, şekeri unu, nişastası ve rafine karbonhidratı sınırlı, sağlıklı proteinler ve sağlıklı yağlardan zengin, dengeli bir diyet planı yapmak diyabeti önlemenin en etkili oyuncusu olarak gösteriliyor. Öğün atlamamak, fast food yiyeceklerden uzak durmak, şekerli, kolalı içecekleri asla kullanmamak, ıvır zıvır atıştırmalıklara el bile sürmemek gibi basit ama etkili noktaları da çok mühim. FAZLA KİLONUZ VARSA VERİNBu üçlü saç ayağının üçüncü ayağını fazla kiloları vermek ve sağlıklı bir kiloda kalma konusunda ısrarcı davranmak oluşturuyor. Özellikle göbek bölgesinde biriken yağlar en büyük tehdit. Bu bölgeyi inceltmek de bel çevresini olabildiğince ince tutmakta fayda var. Bel çevreniz küçüldükçe sadece diyabete yakalanma ihtimaliniz değil pek çok konuda avantajlı hale geliyorsunuz. Araştırmalara göre bel çevresi erkeklerde 100, kadınlarda 88 geçmemek zorunda, en azında bu rakamları tutturmak gerekiyor. Bel kalça oranını ise mutlaka 1’in altına indirmek lazım. Bu iki parametreyi tutturabildiğinizde sadece diyabeti değil, hipertansiyonu, bunamayı, cinsel güçsüzlüğü ve daha pek çok sorunu önleme imkânı kazanıyorsunuz. Bilinçli, iyi ve sağlıklı beslenip her gün 30-40 dakika yürüyen ve kilo sorununu önleyen birinde diyabete yakalanma olasılığı son derece önlemenin üç temel ayağı 1- Düzenli egzersiz 2- Sağlıklı beslenmek 3- Kilo kontrolüBİR ÖNERİCildinizi kışa hazırlayın Cildinizi kışa daha güçlü başlatmak istiyorsanız alfa lipoik asit desteklerinden faydalanabilirsiniz. Günde 200 mg alfa lipoik asit desteği üç ay süreyle her sabah bol suyla alınırsa cilt sağlığında önemli bir iyileşme olabiliyor. Bu üç aylık kürü daha da güçlendirmek istiyorsanız ek olarak her gün sabah tok karna 100 mg CoQ10 desteği alın. Koenzimin daha çok emilmesini istiyorsanız kapsüle birazcık zeytinyağı bulaştırın! Eğer cildi güçlendirme planınızı daha da mükemmelleştirmek istiyorsanız bu ikiliye günde bir kez 500 evening primrose oil desteğini de ilave etmenizi tavsiye ederim. Bu üçlü plan cildinizin yenilenmesini hızlandıracak, nem oranını artıracak, antioksidan gücünü ve dayanıklılığını maksimuma çıkaracaktır. Bu üçlü destek planını her yaştaki kadına öneriyorum ama özellikle 40 yaş üstü kadınların yılda bir kez denemesinde fayda olduğunu düşünüyorum. Kürleri yılda 2-3 keztekrarlayabilirsiniz. Üçlü kür 200 mg Alpha Lipoik Asit, 100 mg Coenzym Q10, 500 mg Evening Primrose Oil.

sağlık ocağında şeker yüklemesi yapılır mı