🐑 Sağlıklı Beslenme Ile Ilgili Bilgilendirici Metin
uHD5B7s. Eki 8, 2020 Sağlıklı beslenmek son zamanlarda önemi giderek artan bir durum haline gelmektedir. Hem sağlıklı bir yaşam sürmek için hem de kişilerin kilo kontrolünü sağlama adına bu husus en önemli konulardan biridir. Özellikle yetişkinler için sağlıklı beslenme yaşamın ilerleyen süreçlerine olumlu katkılarda bulunmaktadır. Yaşlılık dönemine kadar her yaş grubunda özenli ve dengeli bir beslenme ile hastalıklardan korunmak mümkün olmaktadır. Dengeli beslenme ayrıca ideal kilo seviyesine ulaşmada da oldukça etkili olmaktadır. Vücudun normal işleyişini yerine getirebilmesi için gereken tüm besinlerin noksansız olarak karşılanması gerekmektedir. İnsan sisteminin çalışır bir şekilde ilerleyebilmesi için besinlerin vücuda aktarılması son derece önemlidir. Tüm bunların yerine getirilmesi için sağlıklı beslenmek her daim yerine getirilmesi gereken bir durumdur. Sağlıklı Beslenmek İle İlgili Bilinmesi Gerekenler Düzenli beslenme nedir sorusu son zamanlarda merak edilen trend konuları arasında bulunmaktadır. Özellikle her yaştan birey için söz konusu olan çağın hastalığı obezite riskini azaltmak için sağlıklı beslenmek son derece önemlidir. Sağlıklı beslenme ile ilgili en önemli husus alınan kalorinin kararında olmasına dikkat edilmesi gerektiğidir. Tüketilen besinler vücutta gerekli olan enerji ihtiyacını karşılamaktadır. Bu besinler içerisinde yer alan temel besinler; karbonhidrat, yağ ve proteindir. Bu temel besinlerin yanı sıra vitamin ve minerallerde besinler aracılığıyla vücuda girmektedir. Alınan besinler bağışıklık sisteminin her noktasında oldukça faydalı etkiler bırakmaktadır. Özellikle sindirim ve dolaşım sistemi açısından fazlasıyla önemli olmaktadır. Sağlıklı Beslenme Nedir? Sağlıklı beslenmek; en basit anlatımla besinler yoluyla alınmış olunan, bireylerin ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayan ve ideal kilonun korunmasına sağlayan beslenme şeklidir. Ayrıca sindirim sistemi başta olmak üzere vücuttaki tüm sistemlerin belli bir düzen içerisinde çalışabilmesi için dengeli beslenme oldukça önemlidir. İnsanların gerek beslenme tarzlarının farklı olması gerekse vücut kütlesinin farklı olmasına bağlı olarak kişilerin kendilerine has Sağlıklı BESLENME Tabağı oluşturmaları gerekmektedir. Her bir bireyin yaşı, cinsiyeti ve sağlık durumlarının birbirinden farklı olmasına bağlı olarak beslenme programlarının da farklı olması olağan bir durumdur. Bu nedenle sağlıklı beslenmek isteyen kişiler için tek bir liste durumu söz konusu değildir. Kişinin ideal kiloya ulaşmak ve sağlıklı bir hayat sürmek adına uymak zorunda kalacağı program uzman diyetisyenler tarafından hazırlanmalıdır. Benzer konular hakkında içeriklere ulaşmak için İnovasyon İçin Eğitim Vakfı’nın blog sayfasını takip edebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici konular hakkında videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.
Ramazan'da nasıl beslenmeliyiz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Esma Birkol, "Ramazan ayında mide sorunlarından etkilenmemek ve daha rahat oruç tutmak isteyenler için beslenme büyük önem taşıyor. Bu sebeple Ramazan'da daha tok ve sağlıklı kalabilmek için, iftarla sahur arasında 4 öğün yapılmasını tercih ediyoruz" dedi. Birkol, "İlk öğünümüz sahurdur. Pek çok insanın gece sahura kalkmadan oruç Devamını Oku Yatmadan önce yememeniz gereken gıdalar Tüm gün zayıflamak için yemeniz önerilen bazı gıdalar, akşam yatmadan önce yediğiniz taktirde çok zararlı olabilir. İşte uykuya dalmadan önce yememeniz gereken besinler... Hamur işi Hamur işi yiyecekler yatmadan önce yememeniz gereken en yağlı yiyeceklerden biri. Acıktığınız zaman hazırlaması 30 dakikadan az süren birçok hamur işi tariDevamını Oku Kanser riskini azaltan önemli gıdalar Kanseri Önleyici Etkisi Olan Gıdalar NAR Son çalışmalar, narın kanserojen madde verilen farelerin genlerinde yüzde 30 civarında düzelme sağladığını gösteriyor. İçerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri dengeleyen nar, kalp sağlığını da koruyor. Bu nedenle günde 1 bardak taze sıkılmış nar suyu içilmeli ya da 2-3 tane nar yemelDevamını Oku Çocuklarda okul başarısı için uzman önerileri Çocuklarda bedensel ve zihinsel gelişimlerinin en hızlı gerçekleştiği okul çağı döneminde, sağlıklı beslenme daha da fazla önem taşıyor. İstanbul Medipol Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden Uzman Diyetisyen Kübra Esin , okula giden çocukların beslenme çantalarında kuruyemiş ve kuru meyvelerin mutlaka bulunması geDevamını Oku Sınavlarda başarı için beslenme önerileri Uzmanlar öneriyor Sınav öncesinde ve sırasında basit şeker içeren çikolata, tatlı ve bisküvi gibi gıdalardan uzak durun, beynin enerji ihtiyacını karşılayacak en önemli öğün olan kahvaltıyı atlamayın, haftada 3-4 gün balık yiyin ve çayınıza tarçın katın. Sınav haftasında dengeli ve sağlıklı beslenmek, başarı ve motivasyona olumlu katkı sağlıyor. BeslenmeDevamını Oku Demir eksikliği öğrenciyi başarısız yapıyor Demir eksikliği anemisi, öğrenmeyi ve okul başarısını olumsuz yönde etkiler. Bu durumun önlenebilmesi için de demir yönünden zengin bir gıda olan kırmızı et tüketilmeli. Türkiye'de okul çağı çocuklarının yüzde 30'unda demir eksikliği anemisi görülüyor. Bu durum da öğrenmeyi olumsuz etkiliyor. Ulusal Kırmızı Et Konseyi Araştırma ve Danışma Kurulu BaşkaDevamını Oku Akıllı ve sağlıklı beslenmede 10 önemli nokta 1. Düzenli spor yapın. Yeterli kalori alarak boyunuza uygun tartıyı koruyun. Kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu unutmayın, öğün atlamayın! yağ seçin. Katı yağ tüketmeyin. Sıvı yağ olarak ayçiçek yağı, mısırözü yağı, fındık yağı, soya yağı yerine zeytinyağı tercih edin. 3. Beyaz un ve bundan yapılan beyaz ekmek, poğaça, açma, börek Devamını Oku Öğrenciler için zihin açıcı öneriler 2011-2012 eğitim-öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala aktarlar, okul çağındaki miniklerin yeterli ve dengeli beslenmeleri konusunda önerilerde bulundu. Sağlıklı gelişim için yeterli ve dengeli beslenmenin şart olduğunu söyleyen Aktar Ercan Yetkin, "Okul çağındaki beslenme alışkanlıkları, yetişkin dönemdeki beslenme alışkanlıklarının içeriğinin oDevamını Oku İştahı azaltmak için ne yapmalı? Atıştırma krizinden kurtulmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelmek, bol bol su içmek, yiyecekleri iyice çiğnemek ve yemeği 15-20 dakikaya yayarak yemek gerekiyor. Günlük hayatımızda yemek yemek, aslında basit gibi gelse de iştah ve doygunluk üzerine uzun yıllardır üzerinde yapılan araştırmalar, bu konunun tam anlamıyla bilinmeyen bir olay olduğunu göstDevamını Oku Yeni Eklenen Faydalı Haberler Maymun çiçeği virüsü nedir? Belirtileri nelerdir? Maymun Çiçeği Virüsü Nedir? Maymun çiçeği virüsü Orthopoxvirus virüsün neden olduğu viral bir enfeksiyondur. Özellikle Orta ve Batı Afrika’nın tropikal yağmur ormanlarında ortaya çıkan ve zamanla diğer ülkelere yayılan virüs, farklı bölgelerden farklı insanlar üzerinde teşhis edilmiştir. Özellikle Covid-19 pandemisinin dünya genelinde yol açtığı yıDevamını Oku Omicron varyantı nedir, belirtileri nelerdir? Koronavirüs salgını döneminde en büyük sorunlardan biri de virüsün mutasyona uğraması. Salgın süresinin uzamasıyla birlikte Covid-19 virüsü birden fazla kez mutasyona uğradı. Virüsün en önemli varyantlarından biri de Omicron varyantı. Omicron varyantı nedir? Omicron varyantı, bünyesinde çok sayıda mutasyon barındırdığı için "süper varyanDevamını Oku Diş ipi nasıl kullanılır, ne işe yarar? Dişler, güzel bir gülüş için gerekli olmasının yanında sindirim sisteminin ilk yapı taşları arasında yer aldığı için oldukça önemlidir. Sağlıklı dişler, hem estetik olarak güzel görünmekte hem de besinleri daha kolay parçalamamıza yardımcı olmaktadır. Diş ve ağız temizliğinin olmazsa olmazları ise diş fırçaları ve diş macunu olarak bilinir ancak bu bilgi Devamını Oku Elma sirkesinin faydaları nelerdir? Elma sirkesi neye iyi gelir? Sirke türleri arasında en çok tercih edilen elma sirkesi, doğru ve bilinçli tüketildiği takdirde pek çok fayda sağlamaktadır. Kilo verme, kolesterolü düşürme kan şekerini dengeleme gibi etkilere sahip olan elma sirkesi aynı zamanda cilt bakımında da tercih edilen bir sirkedir. ELMA SİRKESİ NASIL TÜKETİLİR? Elma sirkesi Türk Mutfağının olmazsa olDevamını Oku Faydalı Sosyal Haberleri Ana Sayfasağlıklı beslenme ile ilgili faydalı haberler
Şimdi sizlere 3. sınıf Türkçe kitabındaki sağlıklı yaşam konulu bir metin yazınız etkinliğinden yola çıkarak kısaca bir metin yaşam demek hastalıkların olmadığı, vücudumuzun işlevlerini düzenli olarak yerine getirmesi demektir. Bunun için de kendimize iyi bakmalıyız. Çünkü can boğazdan gelirmiş. Mesela sigara, alkol, hazır, işlenmiş ve hormonlu gıdalardan uzak durmalıyız. Ellerimizi yıkamaya, dişlerimizi fırçalamaya, mevsimine uygun sebze ve meyveler tüketmeye özen beraber dengeli beslenme, uyku ve sporu da ihmal etmemeliyiz. Çünkü sağlıklı yaşam kaliteli bir uykunun yanında spora da bağlıdır. Ayrıca çok yememeli, tatlı tüketiminde aşırıya kaçmamalıyız. Bu gibi konular sağlığı doğrudan etkilemektedir. O yüzden bahsettiğim konulara uymak sağlıklı bir vücuda sahip olmamızı sağlayacaktır. Yani sağlıklı yaşamın püf noktası bizim hayatımıza çekidüzen vermemizle yakından gerekirse günlük yaşantımıza herhangi bir aksaklık olmadan devam edebilmek için yani güçlü bir şekilde kendimize yetebilmek için ilk olarak sağlıklı kalmaya dikkat etmeliyiz. Böylelikle hayatınıza normal seyrinde devam ederiz. Aksi halde hastalanıp yatağa düşebilir ve hastanelik olabiliriz. O zaman da takatimiz kalmayacağı için ayağa kalkamaz, bakıma muhtaç hale gelebiliriz. Böyle kötü hallere düşmemek için sağlığımızı korumak birinci görevimiz olmalıdır.
Okul Çağı Çocuklarında Sağlıklı Beslenme ve Fiziksel Aktivitenin Önemi Çocuğun kişiliği özellikle okul çağlarında şekillenmekte, yetişkinlik çağındaki davranışları üzerinde etkili olacak alışkanlıkların edinilmesi bu yıllara dayanmaktadır. Bu nedenle, okul içinde sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamın teşvik edilmesi amacıyla bu konuda yapılan uygulama ve faaliyetler ile eğitim kadrosunun sergilediği örnek davranışlar çocuk ve gençlerimizin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını kazanmalarında temel rol oynamaktadır. Hızlı büyüme ve gelişme nedeni ile okul çocuklarının pek çok besin öğesine olan ihtiyacı hayatın diğer dönemlerine oranla daha fazladır. Bu dönemde çocukların doğru beslenme alışkanlıkları kazanmaları ile yeterli ve dengeli beslenmeleri oldukça önemlidir. Okul döneminde çocuklar, yavaş ancak sürekli büyürler. Büyümenin standartlara uygun bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için enerji ve besin ögelerinin yeterli ve dengeli miktarda olması gereklidir. Büyüme ve gelişmenin önemli olduğu bu dönemde başta enerji, protein, kalsiyum, demir ve B grubu vitaminler olmak üzere tüm besin ögeleri gereksinimleri artmaktadır. Ancak, bu artan gereksinimlerin doğru besin tercihleri ile sağlanması önem kazanmaktadır. Ülkemizde çocukların hatalı beslenme alışkanlıklarına ve bu nedenle de bazı önemli sağlık sorunlarına sahip oldukları bilinmektedir. Çocukluk dönemindeki bu hatalı beslenme alışkanlıkları, büyüme ve gelişme yanında okul performansını da olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, bu dönemde yapılan hatalı beslenme uygulamaları ileriki dönemlerde de devam etmekte olup kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve obezite gibi hastalıklar için temel risk faktörü oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerde özellikle vitamin ve mineral yetersizlikleri nedeniyle kansızlık görülme riskinin arttığı, dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Sağlıklı beslenmenin yanında çocukların daha hareketli bir yaşam tarzı benimsemeleri, fiziksel aktivite düzeylerinin arttırılması ve bu konuda desteklenmeleri sağlıklı olmanın ön koşuludur. Tüm bunlar, aynı zamanda çocukların dikkat ve uyum yeteneklerinin geliştirilmesi ve sosyalleşmeleri açısından da çok önemlidir. Geleceğin teminatı çocuklarımızın daha sağlıklı, üretken ve başarılı olmalarında sağlıklı beslenmeleri kadar hareketli bir yaşam sürmeleri de çok önemlidir. Çocuğun bu dönemde düzenli olarak yaptığı spor etkinlikleri, sağlıklı bir fizik yapının gelişmesini sağlarken; ileriki dönemde, sağlıklı beslenme ile birlikte birçok kronik hastalığın oluşma riskini de azaltmaktadır. Çocukların sağlıklı, aktif ve daha üretken bir yaşam sürmeleri için sağlıklı beslenme ve yaşam önerileri aşağıda özetlenmiştir. Okul Çağı Çocuklarına Yönelik Sağlıklı Beslenme ve Yaşam Önerileri Çocukların sağlıklı beslenmesi için dört besin grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli şekilde tüketmeleri gerekmektedir. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt; et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller; sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesine dikkat edilmelidir. Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için imkanlar dahilinde günde 2-3 su bardağı kadar süt veya yoğurt, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir tüketmelerine özen gösterilmelidir. Taze sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, mevsimine uygun taze sebze ve meyvelerin tüketilmesi önemlidir. Özellikle enerji değeri yüksek ancak besin ögesi açısından fakir olan atıştırmalık ya da abur cubur besinler yerine, vitamin ve mineraller açısından zengin taze ve mevsiminde sebze, meyvenin tüketimi çocukların hastalıklara karşı direncini arttırdığı, bağışıklık istemini desteklediği gibi sağlıklı büyüme ve gelişmeyi de desteklemektedir. Bu nedenle özellikle çocukların taze ve mevsimine uygun sebze ve meyveleri daha fazla tüketmesi önerilmektedir. Öğrenciler için en önemli öğün kahvaltıdır. Bütün gece süren açlıktan sonra, vücudumuz ve beynimiz güne başlamak için enerjiye gereksinim duymaktadır. Kahvaltı yapılmadığı takdirde, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma olmaktadır. Bu nedenle, güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarısının artmasında son derece önemlidir. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Peynir, taze meyve veya meyve suları, birkaç dilim ekmek, 1 bardak süt çocuklar için kahvaltıda yeterlidir. Anne sütünden sonra örnek proteine sahip tek besin olan yumurta, çocukların beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle kaliteli protein ve zengin vitamin ve mineral içeriğinden dolayı haşlanmış yumurtanın sıklıkla kahvaltıda ya da sebzeli yumurta yemekleri şeklinde öğünlerde tüketilmesi önerilmektedir. Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, öğün atlanmamalıdır. Günlük tüketilecek besinlerin 3 ana, 2 ara öğünde alınması en uygun olanıdır. Açıkta satılan besinler, yeterince güvenilir ve temiz değildir. Ayrıca, uygun koşullarda muhafaza edilmedikleri için çabuk bozulma riski taşırlar. Bu nedenle, özellikle okul çevresinde açıkta satılan besinlerin kesinlikle satın alınmaması gerekmektedir. Beslenme çantası ve su mataralarının her gün temizlenmesine özen gösterilmelidir. Öğle yemeği okulda yeniliyorsa Sağlık Bakanlığının hazırladığı menü modelleri örnek alınmalıdır. Okulda veya evde dinlenirken ve ders çalışırken açlık hissedildiğinde tüketilen besinlere dikkat edilmelidir. Örneğin, şeker ve şekerli besinler, cips vb. yağlı ve tuzlu besinler veya gazlı içecekler yerine süt, yoğurt, sütlü tatlılar, ekmek arası peynir, taze sıkılmış meyve suları, kuru yemişlerin ve kuru meyvelerin tercih edilmesi daha yararlıdır. Çocuklara sigarasız bir ortam sağlamak, onların yanında sigara içmekten kaçınmak ve en azından yaşadıkları ev ortamını "sigara içilmez" bir yer haline getirmek çocukların sağlığını korumak açısından son derece önemlidir. Sağlıklı yaşam için çocuklara el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Kirli eller, basit bir soğuk algınlığından ölümcül hastane enfeksiyonlarına kadar pek çok hastalığın nedeni olabilmektedir. Bu nedenle çocuklara, özellikle yemek yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten, dışarıda oyun oynadıktan sonra, dışarıdan eve gelince ellerini, ılık akan su altında sabun ile iyice ovuşturarak yıkamaları konusunda alışkanlık kazandırılması gerekmektedir. Vücudun düzenli çalışması, tüketilen besinlerin vücuda yararlılığının artırılması, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkı sağlamaları açısından fiziksel aktivitenin artırılmasına da önem verilmelidir. Bu nedenle, uzun süreli televizyon seyretme ve bilgisayar kullanımından kaçınılmalı, çocukların gerek okul yönetimi ve gerekse ebeveynleri tarafından sevdikleri herhangi bir spor dalı ile ilgilenmeleri teşvik edilmelidir. Bisiklete binmek, yürüyüş yapmak, yürüyerek gidilebilecek yerlere araçla gitmemek, merdiven çıkabilmek, kısaca hareketli yaşam, belki de obezitenin önlenmesinde bu yaş döneminde fiziksel aktivite alışkanlığını kazanmak açısından çok önemlidir. Okul Çağı Çocukları için Sağlıklı Beslenme Önerileri Nüfusumuzun yaklaşık beşte birini oluşturan 15 milyon öğrenci yeni bir öğretim dönemine başlama hazırlığı içindedir. Öğrencilerin okul başarısı yanında, büyüme ve gelişmeleri ile sağlıklı beslenmeleri de çok önemli bir husustur. Okul çağı döneminde, öğrencilerin bedensel ve zihinsel gelişimlerini en iyi şekilde tamamlamalarına ve ileriki yaşlarda sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarına destek olmak gerekir. Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Aileler çocuklarının yalnızca okul başarılarıyla değil, onların büyüme ve gelişmelerini izleme ve sağlıklı beslenme davranışları geliştirmeleriyle de yakından ilgilenmeli ve kendi beslenme alışkanlıkları ile örnek olmalıdırlar. Öğrencilere temel beslenme bilgilerinin verilmesi, öğrenilen bilgilerin davranışa dönüştürülmesi, yanlış beslenme alışkanlıklarına zamanında müdahale edilmesi ve beslenme davranışları ile örnek olma konusunda, velilerin yanı sıra, öğretmenlere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Öğretmenler; Öğrenciler ile birlikte yeterli ve dengeli beslenme konusunda çeşitli etkinlikler bilgi yarışması, sınıf gazetesi, beslenme köşesi vb. düzenlemeli ve bu konunun öğrenciler arasında tartışılmasına zemin hazırlamalıdırlar. Öğrencilerin kahvaltı yapıp, yapmadıklarını sorgulamalı ve dışarıda açıkta satılan yiyecekleri tüketmemeleri konusunda sık sık uyarıda bulunmalıdırlar. Çocukların beslenme çantası içeriğinin, daha önce okullara Sağlık Bakanlığı tarafından önerilen menü örneklerine göre hazırlanması sağlanmalı ve içeriklerini sıklıkla kontrol edilmeleri gerekmektedir. Beslenme saatlerinde; patates kızartması, çikolata, gibi yiyecekler yerine, peynir, yumurta, taze sebze ve meyve gibi besinler, gazlı ve diğer hazır içecekler yerine süt, ayran, taze sıkılmış meyve suyunun tercih edilmesi konusunda çocukları uyarmalı ve bu konuda veliler ile işbirliği yapmalıdırlar. Öğrencilerin boy ve ağırlık artışlarını takip etmeli ve değerlendirmelidirler. İlköğretim okulları ve liselerde ikinci yarıyılın başladığı şu günlerde çocukların zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkıda bulunmak için çocuklara yönelik sağlıklı yaşam ve beslenme önerileri aşağıda belirtilmiştir. Çocukların sağlıklı beslenmesi için dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli bir şekilde tüketmeleri gerekmektedir. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir. Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için günde 2-3 su bardağı kadar süt veya yoğurt, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir tüketmeleri önemlidir. Ayrıca, hastalıklara karşı daha dirençli olmaları, göz, cilt ve sindirim sistemlerinin sağlıklı olması için her gün 5 porsiyon taze sebze veya meyve tüketmeleri önerilmektedir. Öğrenciler için en önemli öğün kahvaltıdır. Bütün gece süren açlıktan sonra, vücudumuz ve beynimiz güne başlamak için enerjiye gereksinim duymaktadır. Kahvaltı yapılmadığı takdirde, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, baş ağrısı ve zihinsel performansta azalma olmaktadır. Bu nedenle, güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlamak öğrencilerin okul başarısının artmasında son derece önemlidir. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Peynir, haşlanmış yumurta, taze meyve suyu, birkaç dilim ekmek veya 1 bardak süt, poğaça, mandalina çocuklar için yeterli ve dengeli bir kahvaltı örneğidir. Gün boyu fiziksel ve zihinsel performansın en üst düzeyde tutulabilmesi, düzenli olarak ara ve ana öğünlerin tüketilmesi ile mümkündür. Bu nedenle, öğün atlanmamalıdır. Günlük tüketilecek besinlerin 3 ana, 2 ara öğünde alınması en uygun olanıdır. Okulda veya evde dinlenirken ve ders çalışırken açlık hissedildiğinde tüketilen besinlere dikkat edilmelidir. Örneğin, şeker ve şekerli besinler, cips, gazlı içecekler yerine süt, yoğurt, sütlü tatlılar, ekmek arası peynir, taze sıkılmış meyve suları ve kuru meyvelerin tüketiminin tercih edilmesi çocukların sağlıklı beslenmeleri açısından daha yararlıdır. Açıkta satılan besinler, yeterince güvenilir ve temiz değildir. Ayrıca, uygun koşullarda muhafaza edilmedikleri için çabuk bozulma riski taşırlar. Bu nedenle, özellikle okul çevresinde açıkta satılan besinlerin kesinlikle satın alınmaması gerekmektedir. Vücudun düzenli çalışması, tüketilen besinlerin vücuda yararlılığının artırılması, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine olumlu katkı sağlamaları açısından fiziksel aktivitenin artırılmasına da önem verilmelidir. Bu nedenle, çocukların gerek okul yönetimi gerekse de ebeveynleri tarafından sevdikleri herhangi bir spor dalı ile ilgilenmeleri teşvik edilmelidir. Sağlıklı yaşam için çocuklara el yıkama ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Kirli eller, basit bir soğuk algınlığından ölümcül hastane enfeksiyonlarına kadar pek çok hastalığın nedeni olabilmektedir. Bu nedenle çocuklara, özellikle yemek yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten sonra, dışarıda oyun oynadıktan sonra, dışarıdan eve gelince ellerini, ılık akan su altında sabun ile iyice ovuşturarak yıkamaları konusunda alışkanlık kazandırılması gerekmektedir. Çocukların okul kantinleri, büfe gibi yerlerden satın aldıkları besinlerin seçiminde de dikkatli olmaları gerekmektedir. Süt, ayran gibi ambalajlı besinleri satın alırken etiket bilgisinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığından üretim izninin bulunmasına ve son kullanım tarihinin geçmemiş olmasına, ambalajsız satılan tost, simit, poğaça gibi yiyeceklerin de temiz ve güvenilir şekilde hazırlanmış olmasına dikkat edilmelidir. TAM GÜN OKULLARA YÖNELİK GELİŞTİRİLEN MENÜ MODELLERİ VE ÖRNEK ÖĞLE YEMEĞİ LİSTELERİ Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi ancak bedensel ve zihinsel yönden güçlü, sağlıklı ve yetenekli bireylerin varlığına bağlıdır. Ülkemiz nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan çocuk ve gençlerimizin sağlıklı, üretken ve verimli olmalarında yeterli ve dengeli beslenmeleri ve hareketli bir yaşam tarzı benimsemiş olmaları büyük önem taşımaktadır. Yeterli ve dengeli beslenme doğumdan ölüme kadar insan yaşamı boyunca yalnız fizyolojik gereksinimin giderilmesi için değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik gereksinimlerin giderilmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Okul çağı çocukları, beslenme yetersizliklerinden en çok etkilenen gruplardan biri olup çocukluk döneminde edinilen yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz bir yaşam tarzı ilerleyen yaşlarda kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve şişmanlık gibi hastalıklar için temel risk faktörü oluşturmaktadır. Günümüzde okul çağı çocuklarına yönelik verilen toplu beslenme hizmetleri irdelendiğinde, okul kantinleri ve son yıllarda hızla artan hizmet özelleştirilmesi kapsamında dışarıdan yemek hizmeti satın alınarak verilen yemekhane hizmetlerinin, öğrencilerin beslenmesinde önemli rol oynadığı görülmektedir. Özellikle tam gün okullarda öğrencilerin beslenmelerine olumlu katkı sağlayacak toplu beslenme hizmetlerinin kaliteli, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun yürütülmesi son derece önem kazanmaktadır. Hacettepe Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümleri işbirliğinde Bakanlığımızca hazırlanan "Tam Gün Okullara Yönelik Geliştirilen Menü Modelleri ve Örnek Öğle Yemeği Listeleri" nin yemek hizmeti veren okullarda uygulanmasının toplu beslenme hizmetlerinin kalitesi ve standardizasyonunun sağlanması açısından yararlı olacağı düşünülmektedir. Söz konusu menü modelleri, yemek hizmeti verilen okullarda uygulanmak üzere Milli Eğitim Bakanlığına gönderilmiştir. Temel Besin Grupları Yeterli ve dengeli beslenme için aşağıdaki 4 temel besin grubunda yer alan besinlerden önerilen miktarda tüketilmelidir. Süt Grubu Başta yetişkin kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere tüm yaş gruplarının bu grubu her gün tüketmesi grupta yer alan besinlerSüt ve yerine geçen besinler; yoğurt, peynir ve süttozu gibi sütten yapılan besinlerİçerdiği Önemli Besinler Protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini riboflavin ve vitamin B12 olmak üzere birçok besin öğesinin önemli GörevleriKalsiyumdan zengin olan bu grup kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde ve hücre çalışmasında önemli rol gün yetişkin bireylerin günlük 2 porsiyon, çocukların, adölesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 3-4 porsiyon süt ve yerine geçen besinleri tüketmeleri gerekir. Bir orta boy su bardağı 200 cc süt veya yoğurt ile iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynir bir veya yağı azaltılmış süt, yoğurt ve tuzu az peyniri tercih süt ve pastörize edilmemiş sütlerden yapılan peynir ve benzeri besinler insanlarda brusella hastalığına neden olur. Bu nedenle sokakta satılan kaynağı bilinmeyen sütleri edilmiş veya UHT uzu ömürlü süt sütleri tercih edin. Kaynağını bilmediğiniz ve tanımadığınız kişilerin sattığı sokak sütlerini satın az kaynatılması sütte bulunan mikropların tamamını öldürmez. Sütün çok kaynatılması ise vitamin kaybına neden olur. Sütü kaynama noktasına geldikten sonra en az 5 dk. kaynatmak hijyenik yönden yararlı suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan suyunun atılması vitamin B2 riboflavin kaybına neden olur. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamindir. Bu nedenle yoğurdun yeşilimsi suyu atılmamalı, değerlendirilmelidir. Ekmek mayalandırma, bisküvi ve pasta ile çorba yapımında alınan plastik yoğurt kapları, daha sonra yiyecek saklama amacı ile tatlı pişirildikten sonra ocaktan alınırken şekeri eklenmelidir. Pişirilme sırasında eklenen şeker ile sütün proteini birleşince protein kaybı yoğurt, un veya yarmadan yapılan geleneksel bir besinimizdir. Beslenmemizde önemli yeri vardır. Ancak kurutulma işlemi hava akımı olan ve gölge bir yerde, üstü ince temiz bir bezle örtülerek yapılmalı, güneş altında kurutulmamalıdır. Aksi halde önemli vitamin kayıpları tedavisinde yoğurt yenmesi ve tuzlu ayran içilmesi yaşam kurtarır. ET-YUMURTA-KURUBAKLAGİL GRUBU Bu grupta yer alan besinlerEt, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler bulunur. Ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar da bu grupta yer Önemli Besinler Protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum, B6, B12, B1 ve A vitamini, posa kurubaklagiller Görevleri Hücre yenilenmesi, doku onarımı ve görme işlevinde görev alan besin öğelerini sağlarlar. Kan yapımında görevli en önemli besin öğeleri bu grup tarafından sağlanır. Sinir, sindirim sistemi ve deri sağlığında görev alan besin öğeleri en çok bu grupta bulunur. Hastalıklara karşı direnç kazanılmasında rolü olan en önemli besin grubudur. ETLER Etler iyi kalite protein kaynağıdır. Özellikle protein gereksiniminin arttığı, hızlı büyümenin olduğu bebeklik, çocukluk dönemlerinde diyette mutlaka yer alması 2-3 köfte kadar et-tavuk-balık-hindi tüketilmelidir. Etin kendisi protein içerdiği için suyundan ziyade kendisi yenilmelidir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için koroner arter hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi hastalığı olanlar diyetisyen kontrolünde yağsız kırmızı et ve derisiz beyaz eti tavuk, hindi ve balık etini tercih etmelidirler. Omega–3 n-3 içeriği yüksek olduğu için sağlıklı beslenme için haftada en az 2 kez balık yenilmelidir. Salam, sosis gibi et ürünlerini tüketirken yanında mutlaka C, E vitamininden zengin bir besine yer verilmelidir. Bu besinlerin yağ oranı yüksek olduğundan sınırlı tüketilmelidir. Veteriner kontrolünden geçmiş etler tüketilmelidir. Kaçak kesilmiş etler hastalık etkenlerini taşıyabilir, iyice pişirildikten sonra tüketilmelidir. Pişirmede haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmadan kaçınılmalıdır. Et konan yemeğe yağ eklememelidir. Etler ızgara edilirken etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır, aksi halde kanser yapıcı maddeler oluşur. Aynı nedenle etler çok yüksek sıcaklıkta, uzun süre pişirilmemelidir. Güvenilir yerlerden satın alınmalı; hemen tüketilmeyecekse soğukta veya dondurucuda saklanmalıdır. YUMURTA Protein kalitesi yüksek olduğu için bebek ve çocuklar tarafından her gün bir adet tüketilmesi yararlıdır. Diyette protein miktarının kısıtlandığı böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi hastalıklarda yumurta örnek protein içeriği nedeni ile önemli bir protein kaynağıdır. Yumurtaya kabuklarından kolaylıkla mikroorganizmalar geçtiği için özellikle akının iyi pişirilerek tüketilmesi gerekir. Pişmemiş çiğ yumurta tüketilmemelidir. Kalp-damar hastaları haftada 1-2 kez yumurta yiyebilirler. Et yemeyenler et seçeneği olarak yumurta yiyebilirler. Bir adet yumurta, besin değeri açısından yumurta büyüklüğündeki ete eşittir. Yumurta sebzelerle ve tahıllarla birlikte yenirse, kan kolesterolüne olumsuz etkisi olmaz. Yumurtanın içindeki lesitin beyin işlevlerinin düzenli olmasında yardımcı olur. Satın alırken üzeri temiz, çatlağı ve kırığı olmayan yumurtalar seçilmeli, buzdolabında yıkanmadan saklanmalıdır. Yumurta bayatsa ve uzun süre pişirilirse sarısının etrafında yeşil renkte demirsülfür halkası oluşur. Bu nedenle taze yumurta tüketilmeli ve haşlama süresi katı yumurta için su kaynamaya başladıktan sonra 8 dakika ile sınırlandırılmalıdır. KURUBAKLAGİLLER Posa içeriklerinin yüksek olması ve yağ içeriklerinin düşük olması nedeniyle özellikle kalp-damar ve diyabet hastalarının diyetinde sıklıkla yer almalıdır Özellikle kuru baklagillerin haftada 2-3 kez tüketilmesi önerilmektedir. Protein kalitesini arttırmak için tahıllarla birlikte tüketilmelidir. Islatma ve iyi pişirme ile gaz yapıcı etkileri en aza indirilebilir. Kesinlikle pişirme suları dökülmemelidir. Bileşimindeki minerallerin yararlılığı açısından C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilmelidir. YAĞLI TOHUMLAR Yağlı tohumlar; B grubu vitaminleri, mineraller, yağ ve proteinden zengin olan besinlerdir. Ancak yağlı tohumlar diğer besinlere göre daha fazla yağ içerdiklerinden tüketim miktarlarına dikkat edilmelidir. Özellikle çocukların ve ağır işte çalışanların diyetinde yer verilmesi yarar vardır. Yeterli ve dengeli beslenmede günlük miktar fındıkta 15-20 adet 30 gr veya cevizde 5-6 adet 30gr olmalıdır. Evde saklarken kabuklu ve kabukları ayrılmış olanlar bir arada tutulmamalı, nemsiz ve serin ortamda saklanmalıdır. SEBZE ve MEYVE GRUBU Bu grupta yer alan besinlerBitkilerin her türlü yenebilen kısmı sebze ve meyve grubu altında Önemli Besinler Mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden Görevleri Büyüme ve gelişmeye yardım ederler. Hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlarlar. Deri ve göz sağlığı için temel ögeler içerirler. Diş ve diş eti sağlığını korurlar. Kan yapımında görev alan ögelerden zengindirler. Hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler. Doygunluk hissi sağlarlar. Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıkların kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri oluşma riskini azaltırlar. Barsakların düzenli çalışmasına yardımcı olurlar. SEBZE VE MEYVE GRUBU İÇİN ÖNERİLER Çeşitli renk ve türlerde sebze tüketin. Farklı sebzeler, farklı besin ögeleri içerdikleri için gün içerisinde tüketilen sebzelerin çeşitlendirilmesi gerekir. Bir gün içerisinde, koyu sarı sebzeler havuç, patates, koyu yeşil yapraklı sebzeler ıspanak, marul, kıvırcık, pazı, semizotu, brokoli vb, nişastalı sebzeler patates, bezelye ve diğer sebzeler domates, soğan, taze fasulye dengeli bir şekilde de, içerdikleri besin öğeleri ve miktarı bakımından farklıdır. Bu nedenle tüketimlerinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Genellikle, turunçgil grubu ve çilekler vitamin C, kiraz, kara üzüm, kara dut diğer antioksidanlardan zengin iken; muz, elma gibi meyveler potasyumdan sebze ve meyveler besin değeri içeriği ve ekonomik olması açısından mevsiminde, bol ve ucuz bulunduğu dönemlerde en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmesi ;1 porsiyon meyve = 1orta boy elma veya 1 orta boy portakal veya 1 büyük boy mandalina1 porsiyon sebze = 4-5 yemek kaşığı sebze yemeği veya 1 kase salata PİŞİRME İLKLERİ Sebze ve meyveleri çiğ tüketmeyi tercih edin. Yenilebilen kabuklarını soymayın. Eğer soymanız gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyun. Birçok vitamin ve mineral, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki kısımlarında bulunurlar, iç kısımlarda yoğunlukları daha azdır. Taze sebzeler önce ayıklanmalı, akan bol su altında iyice yıkanmalı sonra doğranmalı ve yeteri kadar su ile pişirilmelidir. Sebzeleri yıkarken suda uzun süre bekletmemek gerekir. Bekletme sırasında bazı vitaminler suda çözünürler, besin değeri azalabilir. Sebzeleri pişirmeden hemen önce ve büyük parçalar halinde kesmek gerekir. Yüzeyle az temas vitamin kaybını azaltır. Sebzeler doğranmadan önce içinde pişirileceği sıcak karışım hazırlanmalıdır. Bunun için öncelikle yağ, soğan, salça karışımı ve gerekiyorsa su konur. Kaynayana kadar geçen sürede sebzeler doğranılarak sıcak karışıma eklenir ve pişirilir. Yeşil yapraklı sebzelerin su oranı çok yüksektir. Bu nedenle suyu koruyabilen derecelerde hiç su koymadan veya susuz pişirilebilir. Sebze yemeğine ne kadar su konursa vitamin kaybı o kadar fazla olur. Sebzeleri mümkün olduğunca kısa sürede ve diriliği korunacak şekilde pişirmek gerekir. B vitaminleri ve C vitamini gibi bazı vitaminler ısı ile kolayca kayba uğrar. Sebze ve meyveleri pişirirken tencerenin kapağı kapalı tutulmalıdır. Böylece buhar kaybolmayacak ve pişme süresi kısalacaktır. Sebzelerin haşlama suyu kesinlikle dökülmemelidir. Dökülürse suda eriyen vitaminlerin büyük bir kısmı vitamin C, B2, folik asit vb suya geçtiği için, besin değeri kaybı çok fazla olacaktır. Sebzelerin pişme suyu çorbalara, yemeklere ve soslara eklenebilir. Sebzeler pişirilirken asla soda eklenmemelidir. Pişirme sırasında eklenen soda sebzelere daha yeşil bir renk kazandırmakla birlikte bazı vitaminlerde kayıplara neden olur. Meyve ve sebzelerin sularını tüketmek yerine, tüm olarak tüketilmesi, ayrıca kabuklu yenilebilen meyvelerin kabukları ile yenilmesi posa tüketimini artırılmasını sağlar. Çimlenmiş patateslerde kabuğa yakın kısımda bulunan ve zehirleyici etkisi bulanan solanin bir alkaloid maddesi miktarı artır. Bu nedenle patates çimlenmekten korunmalıdır. Aşırı çimlenmiş patatesler tüketilmemelidir. Solanin zehirlenmesi sindirim sistemi bozuklukları, terleme ve halsizlik vb bulgularla ortaya çıkar. EKMEK ve TAHIL GRUBU Bu grupta yer alan besinlerBuğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bunlardan yapılan un, bulgur, yarma, gevrek ve benzeri ürünler bu grup içinde yer Önemli Besinler ve Başlıca GörevleriTahıl ve tahıl ürünleri vitaminler, mineraller, karbonhidratlar nişasta, lif ve diğer besin öğelerini içermeleri nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir. Tahıllar, protein de içerir. Bu proteinin kalitesi düşük olmakla birlikte kurubaklagiller ya da et, süt, yumurta gibi besinlerle bir arada tüketildiklerinde protein kalitesi arttırılabilir. Tahıllar, ayrıca bir miktar yağ da içerirler. Tahıl tanelerinin yağı vitamin E' den zengindir. Tahıllarda A vitamini aktivitesi gösteren öğelerle, C vitamini hemen hemen yoktur. Tahıllar B12 dışındaki B grubu vitaminlerinden zengin, özellikle B1 vitaminin tiamin en iyi kaynağıdır. Bu vitaminler tahıl tanelerinin çoğunlukla kabuk ve özünde ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler. EKMEK ve TAHIL GRUBU İÇİN ÖNERİLER Tam tahıl ürünlerini tüketin. Tüketilecek miktar bireyin ağırlık ve bedensel çalışma durumuna göre değişir. Az hareketli, şişman bireylere günde 3 ince dilim ekmek 75 g yeterli iken zayıf bireyler, ağır işte çalışanlar bunun 3-5 katını yiyebilirler. Tam tahıl ürünleri günde 6 porsiyon 6 dilim ekmek veya 3 dilim ekmek, 1 kepçe unlu çorba, 4 yemek kaşığı pilav gibi tüketilebilir. Ağır işte çalışan ve enerji gereksinimi fazla olanlar bu gruptan daha fazla tüketebilirler. Protein ve vitamin içeriğini arttırmak için diğer besinlerle kuru baklagiller, süt ve ürünleri birlikte tüketin. Ayrıca beslenme konusuyla beraber yerli malı kullanmaya da dikkat etmeliyiz. Peki yerli malı nedir? Yerli malı kullanmanın önemi nedir? Ülkemizde milyonlarca vatandaş Yerli Malı Haftası nedir, neden kutlanır? Sorusuna yanıt aramaya başladı. Eski adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak bilinen bu haftanın anlam ve önemi ise merak ediliyor. 12- 18 Aralık tarihleri boyunca okullarda öğrencilere tüketilecek ürünlerin ülkede üretilen ürünlerden seçilmesinin gerekliliği anlatılır. Bu şekilde ülkenin zenginliklerinin artması amaçlanmaktadır. Ayrıca bilinçli tüketicilik konuları üzerinde durulur. Peki Yerli Malı Haftası nedir? Yerli Malı Haftası önemi ve anlamı nedir? Neden kutlanır? İşte merak edilen o ayrıntılar! YERLİ MALI HAFTASI NEDİR? NEDEN KUTLANIR? Yerli Malı Haftası Resmî adıyla Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası,12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye'de tüm okullarda kutlanan belirli günler ve haftalardandır. I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmıştır. Bu amaçla Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM'de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlandı. 1983 yılında adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak değiştirildi. Haftanın amacı, yerli tüketimin bilinçli olarak artmasıdır. Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve ''yerli malı kullanmanın önemi'' vurgulanır. İhtiyaçlara harcandıktan sonra artakalan para ile yatırım yapmanın önemi üzerinde durulur. Tüketilecek ürünlerin ülkede üretilen ürünlerden seçilmesinin gerekliliği anlatılır. Bu şekilde ülkenin zenginliklerinin artması amaçlanmaktadır. Ayrıca bilinçli tüketicilik konuları üzerinde durulur. YERLİ MALI HAFTASI ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR? Okullarda öğretmen ve öğrenciler arasında çeşitli etkinlikler düzenlenir ve öğrencilerin yerli tüketimi yapmasına, tutumlu olmasına ve bilinçli tüketici olmasına dikkat çekilir. 1946'dan beri kutlanan Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası, ekonomik krizlerin yaşanmaması, yabancı ülkelere aşırı para akışının önüne geçilmesi ve toplum olarak bilinçli tüketicilik kavramının yayılması için oldukça önemlidir. Ülkemizde Yerli Malı Haftası'nda öğrenci ve öğretmenler yerli malı olan yiyecekleri okullarda düzenlenen etkinliklerde bir arada tüketir. Yapılan yerli malı etkinlikleri ile öğrencilere tüketilecek ürünlerin ülkede üretilen yerli ürünlerden seçilmesinin önemi anlatılır. Bu sayede ülkenin zenginleşmesine yönelik bir adım atılır. Etkinlikler esnasında Türk malları hakkında çeşitli bilgiler verilir, konuyla ilgili şiirler ve bilgilendirici metinler okunur. KAYNAKLAR
Sezgisel beslenme vücudunuz ve açlık-tokluk sinyalleriniz hakkında sizi uzmanlaştıran bir yeme sistemidir. Temel olarak geleneksel bir diyete karşıdır. Sezgisel beslenme, ne yiyeceğiniz, nelerden kaçınacağınız ya da ne zaman yiyeceğiniz hakkında kurallar içermez. Bunun yerine bu seçimleri yapacak en iyi kişinin aslında siz olduğunuzu öğretir. GİRİŞ Sezgisel yeme, yiyecek ve beden algısına karşı sağlıklı bir tutum geliştiren bir yeme tarzıdır. Temel fikir; açken yemek yemek, doyduğunda bırakmaktır. Maalesef ki birçok doktor ve diyetisyen belirli kalıpları kullanır ve sizi sezgisel beslenmeden uzaklaştırabilir. Öğün saatlerinizi belirlemek, öğün sayınızı vücudunuza uygun olmayan şekilde planlamak yapılan hatalardandır. Yapmanız gereken ise sezgilerinize güvenmektir. Sezgisel olarak yemeğe başlamak için de vücudumuza nasıl güveneceğinizi yeniden öğrenmeniz gerekebilir. Buradaki en önemli nokta fiziksel açlık ile duygusal açlığı birbirinden ayırmaktır. FİZİKSEL AÇLIK; Bu türde bir açlık bir biyolojik dürtüdür ve size besinleri kullanmanız gerektiğini söyler. Yavaş yavaş gelişir, mide-barsak sesleri, yorgunluk, sinirlilik gibi farklı sinyalleri vardır. Bir şey yediğinizde açlığınızı tatmin edersiniz. Fiziksel açlık normal ve olması gereken bir dürtüdür. DUYGUSAL AÇLIK; Bu tür bir açlığın nedeni duygusal ihtiyaçlardır. Üzülme, stres, yalnızlık, travmalar ve bazen sevinç yemek için istek yaratabilecek duygulardan bazılarıdır. Yedikten sonra kendinden nefret etme, suçluluk ya da geçici bir iyi olma durumu gözlemlenir. ÖZETLE Sezgisel beslenme diyet kitaplarından, uzman reçetelerinden gelen kalıp bilgiler yerine fiziksel açlığa dayanır. Yemek yeme suçluluk duymadan fiziksel açlığı tatmin etmelidir. SEZGİSEL BESLENMENİN TARİHİ Sezgisel yeme terimi 1995 yılında Evelyn Tribole ve Elyse Resch tarafından yazılmış bir kitabın adı olarak ortaya çıkmıştır. Ancak kavramın daha önceki fikirlerde kökleri vardır. İlk öncüleri arasında 1978’de Dr Orbach ve 1982’den bu yana duygusal beslenme hakkında yazan Geneen Roth yer alıyor. 1973 yılında kurulan Green Mountain isimli kilo yönetim programında ise şu sonuca varıldı; ’Diyetler birçok kişide işe yaramıyor, yaşam tarzı değişiminin ve duygusal yeme nedenlerinin düzeltilmesi gerekir’’ ÖZETLE Sezgisel yeme fikri 1970’lerin başından bu yana araştırılmış ve tartışılmıştır ancak bilimsel bir terim olarak 1995’de belirtilmiştir. TEMEL PRENSİPLER; Sezgisel yeme sisteminde şu önemli ilkeler ön plana çıkar 1; ??DİYET KAFASINDAN ÇIKIN Diyet kafası, bir yerde sizin sorunlarınızı çözecek bir diyetin olduğuna inanmaktır. Sezgisel beslenme diyet karşıtıdır. ??AÇLIĞINIZI SEVİN Açlık düşmanımız değil, sağlığımız için faydalı bir metabolik durum. Vücudunuzu sağlıklı besleyerek açlık belirtilerinize yanıt verin. Ancak aşırı derecede ve sistemsiz aç kalmak fazla yemek yemeniz riskini doğurur ve bu sizin için iyi değildir. ??BESİNLERLE BARIŞ İMZALAYIN Yiyeceklere karşı açtığınız savaşta ateşkes imzalayın. Ne yemeniz ve yememeniz gerektiği hakkındaki eski düşüncelerinizden kurtulun. Yemekler iyi ya da kötü değil. Siz de yedikleriniz ya da yemedikleriniz için iyi ya da kötü değilsiniz. ??DOYGUNLUĞUNUZA SAYGI GÖSTERİN Vücudunuz tıpkı ne zaman aç olduğunu söylediği gibi ne zaman doyduğunuzu da söyler. Tokluk sinyallerinizi keşfedin ve doymuş hissettiğinizde durun. Yavaş yemek yemek bu konuda size oldukça fayda sağlayacaktır. ??YEMEKTEN KEYİF ALIN Yemek yeme deneyiminizi eğlenceli kılın. Size iyi gelen bir yemek yiyin. Yemeğinizi zevkli bir deneyim haline getirdiğinizde daha az yemekle tatmin olacağınızı göreceksiniz. ??DUYGULARINIZI YEMEK YERİNE BAŞKA BİRŞEYLE DOYURUN Aslında duygusal yeme duygularla başa çıkma stratejisidir. Duygusal tatmini yakalamak için yiyeceklere başvururuz. Yiyeceklere başvurmak yerine ruhunuzdaki boşlukları dolduracak başka yollar arayın. Yürüyüş yapmak, ibadet etmek, meditasyon yapmak, sosyal ilişkilerinize önem vermek bu yollardan bazılarıdır. Açlık diyebileceğiniz o hissin aslında duygusal boşluklara dayandığının farkına varın. ??VÜCUDUNUZA SAYGI DUYUN Bedeninizle ilgili olumsuz düşünceler taşımaktan ve eleştirmekten ziyade, onu sevin ve görünüşünüzle barışın. Yetenekli ve güzel olduğunu bilmeniz değişim için önemlidir. ??TARTIYA ODAKLANMAYIN Öncelikli Hedefiniz sağlığınızı iyileştirmek ve daha iyi-güçlü hissetmek olsun. Sadece kilo vermeye odaklanmanız sizi yolunuzdan saptıracaktır. BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR Sezgisel beslenme ile ilgili araştırmalar gün geçtikçe artmaktadır. Şimdiye kadar yapılan çalışmalar sezgisel yemenin sağlıklı psikolojik tutumlarla, daha düşük vücut kitle indeksiyleBKİ ve kilo kaybıyla bağlantılı olduğunu göstermiştir 2. Sezgisel yemenin en önemli faydalarından birisi psikolojik olarak daha sağlıklı olmaktır. Sezgisel yeme çalışmalarına katılanlar daha az depresyon ve endişe yaşayarak, öz saygılarını, beden algılarını ve genel yaşam kalitelerini geliştirdiler 3. Diğer çalışmalar özellikle kadınların yeme davranışlarını ve tutumlarını incelemiş ve sezgisel beslenenlerin düzensiz yeme davranışları gösterme ihtimallerinin daha düşük olduğunu ortaya koymuştur 4 ÖZETLE Bilimsel çalışmalar gün geçtikçe artmakla beraber; sezgisel beslenmenin yiyeceklere ve kişisel imaja karşı daha sağlıklı tutumlarla bağlantılı bulunduğunu gösteriyor. NASIL BAŞLANIR? Sezgisel beslenmenin size iyi geleceğini düşünüyorsanız başlamanın bunun birkaç yolu var. Kendinizi yargılamadan yeme davranışlarınızı ve tutumlarınızı gözlemlemeye başlayın. Acıktığınızda bunun duygusal mı yoksa fiziksel bir açlık mı olduğunu keşfedin. Yediğinizde midenizi mi yoksa duygularınızı mı doyurduğunuza dikkat edin. Acıktığınızda yemek yemeyi hedefleyin, fakat sistemsiz ve sizi zorlayacak açlıktan kaçının. Doyduğunuzda durun, midenizi doldurmaya çalışmayın. Bu konuda daha fazla kaynak okumak size yardımcı olacaktır bunun yanında bu alanda çalışan bir beslenme uzmanı ile görüşmek daha etkili olabilir. EV MESAJI Sezgisel beslenme sizi tam da istediğiniz beslenme düzenine ulaşmanıza yardımcı olabilir ancak unutmamanız gereken şey yediğiniz şeylerin de sağlıklı olması gerektiğidir. Vücudunuzu ve ruhunuzu keşfetme çabası sağlığınız için yapacağınız en kıymetli harekettir. Keşiflerinizde başarılar dilerim! Dyt Alican Demiroğlu 1 2 3 4 Bu yazıda sitesinin kılavuzundan faydalanılmıştır.
sağlıklı beslenme ile ilgili bilgilendirici metin